Logo

6. Hukuk Dairesi2024/453 E. 2025/479 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Resmi şekle uyulmaksızın adi yazılı şekilde akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iş sahibi tarafından geçersiz sayılması üzerine yüklenicinin yaptığı masraflar ve kâr kaybı tazminatı talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı, davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye pay devrinin gerçekleşmediği, taşınmaz üzerinde inşaat yapılmadığı ve davacı yüklenicinin davalı iş sahibi yararına bir masraf yapmadığının anlaşılması gözetilerek davacı yüklenicinin taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1009 E., 2023/1249 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/468 E., 2022/624 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 16.02.2015 tarihinde Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi İçerikli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca davalı tarafından davacı yetkilisine vekaletname verildiğini, davacı yetkilisinin sözleşmenin 4 ve 10. maddesi kapsamında gerekli işlemlere başladığını, mimari projenin hazırlanması için sözleşme imzaladığını, projelerin hazırlanması sonrasında inşaat ruhsatı için başvuruda bulunulduğunu, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca masrafların davacı tarafından yapıldığını, sözleşmenin imzalanmasından 2 yıl sonra davalı iş sahibinin sözleşmenin resmi şekilde imzalanmaması nedeniyle bağlı olmadıklarını bildirdiğini, davacı yüklenicinin sözleşmenin resmi şekilde yapılması hususunda bildirimde bulunduğunu, sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde davacı yüklenicinin bir kısım masraflar ve ödemeler ile sözleşmeler yaptığını, sözleşme ile bağlı olunmadığının ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu, başlangıçtan itibaren geçersizlikten haberdar olan davalı iş sahibinin kötü niyetli olduğunu, sözleşme ile bağlı kalınmadığının bildirilmesi nedeniyle davacı yüklenicinin kâr kaybının oluştuğunu belirterek 5.000,00 TL sözleşme imzalandıktan sonra yapılan masraflar ile 5.000,00 TL kâr kaybının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğunu, adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmadığını, hakkın kötüye kullanıldığının kabul edilmesi için inşaatın belli bir seviyeye getirilmiş olmasının gerektiğini, tazminat talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yapıldığı belirtilen işlerden davalının faydalanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda bilgileri yazılı kararı ile taraflar arasında resmi şekilde yapılan sözleşmenin bulunmadığı, davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye yapılan pay devrinin olmadığı, taşınmaz üzerinde herhangi bir inşaatın yapılmadığı, dosya kapsamında davacı yüklenicinin davalı iş sahibi yararına yaptığı bir masrafın da bulunmadığı, belediye başkanlığında yapılan işlemlerin dava dışı şirket tarafından yerine getirildiği, yapı ruhsatının dava dışı şirket adına alındığı, geçersiz sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin kâr kaybı talebinde bulunamayacağı gibi yaptığı masrafları da talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerini aynen tekrar etmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, adi yazılı şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile bağlı olunmadığının bildirilmesi nedeniyle yüklenici tarafından yapıldığı öne sürülen masrafların ve kâr kaybı tazminatı ödenmesi istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.