"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1842 E., 2024/1593 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/172 E., 2023/211 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilinin sağladığı lisans/telif hakkı üzerinden son kullanıcılara hizmet sağladığını, toplam 36.328,18 EURO borç miktarında tarafların mutabık kaldıklarını, 30.000 EURO bakiye borç üzerinden Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2021/2889 E. sayılı dosyasından iflas talepli icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmiş olduğunu belirterek davalı şirketin iflasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı icra takibinde usulsüz tebligat yapılması nedeniyle takibin kesinleşmediğini, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/431 E. sayılı dosyasından verilen hüküm kesinleştiğinden davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesine ek yabancı dildeki belgelerin tercümesi sunulması gerektiğini, takip konusu alacak miktarı taraflar arasında ihtilaflı olduğunu, davacının teminat sunması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın adi iflas yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi üzerine açılan iflas davası olduğu ve iflas ödeme emrine itiraz edilmemesi sebebiyle takibin kesinleşmesi halinde artık takibe konu edilen alacağın varlığının araştırılamayacağı, yapılacak incelemenin şekli bir inceleme olup, davaya esas icra takibinin kesinleşip kesinleşmediğinin tespitinden ibaret bulunduğu ve takibin kesinleştiği ve borcun kesinleşen takibe rağmen ödenmediğinin belirlenmesi durumunda artık davalıya depo kararının tebliği ile borcun ödenmesi için yasal sürenin tanınması ve ödeme yapılmaması halinde iflas kararı verilmesi gerektiği ayrıca İİK'nın 166. maddesi gereğince ilanların yapılması üzerine davaya müdahale ederek borçlunun iflasını gerektiren bir hal bulunmadığı yönünde yapılmış bir itiraz bulunmadığı ve depo emrinin davalıya tebliğine rağmen kesinleşen borcun ödenmediği anlaşılmakla İİK'nın 158. maddesi gereği davalının iflasına, iflasın 23.03.2023 tarihi saat 15:10 itibariyle açılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile depo kararının ve ihtarın usul ve yasaya uygun olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın takip talebinde kesinleşen miktar ve oranlara uygun olduğu, eldeki dosyada iflas yoluyla takip itirazsız kesinleştiğinden, alacağın esasına ilişkin inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle; incelenen mahkeme kararının istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı yapılan inceleme itibariyle usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın m. 353/1-b.1 gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; icra takibinde yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı, davalı şirketin tebligattan usulen haberdar olmadığı, ödeme emri tebliği usulsüz olduğu için takibin kesinleşmiş sayılmadığı, davacı tarafın daha önce İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açtığı ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilen davada verilen kararın HMK’nın 303. maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm şartlarını taşımadığı, mahkemece verilen depo emrinin takip borcunun faiz ve diğer ekleri ile güncel bir hesaplamasını içermediğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık adi iflas yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi üzerine İİK'nın 155. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan iflas istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.