Logo

6. Hukuk Dairesi2025/183 E. 2025/806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas masasına alacak kaydı talebinin, alacağa dayanak olarak ibraz edilen bononun ticari defterlerde yer almaması nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alacağına dayanak olarak gösterdiği bononun her zaman düzenlenebilecek bir belge olması ve alacağın varlığını ispat için başka delil sunulmaması, ticari defter kayıtlarında da bonoya ilişkin bir kaydın bulunmaması gözetilerek, davacının ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1058 E., 2024/1620 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/412 E., 2023/235 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yurt dışından toptan aldığı kömürleri, paket yaparak yurt içinde piyasaya satan bir şirket olduğunu, Müflis... Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve kefili ...müvekkiline olan borçlarına karşılık 22/03/2011 tarih ve 05/07/2018 vade tarihli 1.078825,65-USD tutarlı bonoyu imzalayıp kaşeleyerek müvekkili adına keşide ettiğini, borcun ödenmemesi sebebiyle aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, borçlu-kefil aynı zamanda şirketin kurucusu ve bononun düzenlendiği tarihte yönetim kurulu üyesi olan ...'in İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/382 E.-2019/1156 K. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine borcun bulunmadığı ve senedin sonradan doldurulduğu iddiasında bulunarak takibin taliki veya iptalini talep etmiş olduğunu davanın reddedildiğini, istinaf istemi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 11/02/2021 tarihli ve 2020/942 E. - 2021/464 K. sayılı ilam ile reddedilmiş ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 18/11/2021 tarih ve 2021/4834 E.-2021/10375 K. sayılı ilam ile onanmıştır. O sebeple müflisin müvekkiline borçlu olduğunun açık olduğunu, iflas masasına alacağın kaydına dair taleplerinin senetteki TL'nin USD olarak değiştirildiğinden bahisle reddedildiğini, reddin yerinde olmadığını, ticari defterler incelendiğinde borcun USD cinsinden olduğunun anlaşılacağını, matbu bonoların TL cinsinden hazırlandığı ancak söz konusu ticari ilişki kapsamında takip konusu bononun USD cinsinden düzenlendiğinin inceleme neticesinde anlaşılacağını, bononun düzenlenme tarihinin 22/03/2011 olduğunu, bu tarih itibariyle müflis- borçluya kayyım atanmadığını, müflis şirkete ait ticaret sicil gazetelerinde müflis şirkete, Gebze Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/10/2011 tarih ve 2011/641 E. Sayılı Kayyım Görevlendirme tutanağı ile kayım atandığı tescil ve ilan edildiğini beyan ederek İstanbul 7. İcra Müdürlüğü'nün 2018/32619 E. sayılı dosyasına konu olan alacağının iflas masasına alacak kaydının yapılmasına ve sıra cetveline kaydedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... A.Ş’nin 12.12.2014 tarih ve saat 12:30 itibariyle iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, takibe konu bononun 2011 tanzim tarihli olduğunu, vadesinin 7 yıl gibi uzun bir süre sonrası 2018 olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bononun sonradan doldurulduğuna işaret ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bononun tanzim tarihinin 22/03/2011, vade tarihinin 05/07/2018, takip tarihinin ise 27.09.2018 olduğunu, bononun her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğunu, davacının bu alacağının varlığını ispata yarayacak başka deliller de sunması gerektiğini, bu yönde bir delil sunmadığını, alacağa dayanak bonodaki imzanın müflis şirket yetkilisine ait olmasının, alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığını, davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığını, davalı müflisin ticari defterleri usulüne uygun tutulduğunu, bononun, her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, ispat yükünün kural olarak alacaklı olan davacıda olduğu, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, bononun her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, alacağın varlığını ispata yarar başka bir delile dayanılmadığı, davacının alacağına dayanak gösterdiği bononun her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu, davacının sadece bono ile alacağının varlığını ve neticede davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Bononun müflis şirket yetkilisince imzalandığını ve imzanın inkar edilmediğini,

b. Borçlu- kefil aynı zamanda şirketin kurucusu ve bononun düzenlendiği tarihte yönetim kurulu üyesi olan ...'in İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/382 E.-2019/1156 K. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine borcun bulunmadığı ve senedin sonradan doldurulduğu iddiasında bulunarak takibin taliki veya iptalini talep ettiğini davanın reddedildiğini, istinaf isteminin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 11/02/2021 tarihli ve 2020/942 E. - 2021/464 K. sayılı ilam ile reddediğini ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 18/11/2021 tarihli ve 2021/4834 E. - 2021/10375 K. sayılı ilamı ile onandığı, müflisin müvekkiline borçlu olduğunu, başkaca bir delil sunulmasına gerek olmadığını,

c. Bononun ticari defterlerde yer almasının bonodan kaynaklı alacağa zeval getirmeyeceğini beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.