Logo

6. Hukuk Dairesi2025/386 E. 2025/764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki yemek hizmeti alım sözleşmesinin davacı yüklenici tarafından Covid-19 salgını nedeniyle feshedilmesi üzerine, ödenen teminat mektubunun iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Covid-19 salgınının, davacı yüklenicinin sözleşmeden doğan borcunu ifa etmesine engel teşkil eden bir mücbir sebep olarak nitelendirilemeyeceği ve davacının fesih için haklı bir sebebinin bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2842 E., 2024/1888 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/129 E., 2021/300 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı idare ile 17.05.2019 tarihli hazır yemek hizmeti alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmedeki iş tanımından da anlaşılacağı üzere müvekkillerinin yemeklerin sözleşmenin eki niteliğinde bulunan teknik şartnamede yer alan hükümlere uygun olarak hazırlanması için malzeme temin etmek, pişirmek, dağıtmak ve temizlemekten, hijyenden sorumlu olduğunu, ancak 11.03.2020 tarihinde ülkemizde görülen covid nedeniyle hizmetin ifa edilemez duruma gelindiğini, bu durumun mücbir sebep kabul edilerek sözleşmenin 28. maddesi gereği sözleşmenin feshi ve teminat iadesi için idareye başvurulduğunu, ancak olumlu dönüş alınamadığı için 30.03.2020 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, corona virüsün malzeme tedariğini güçleştirdiğini ve gıda fiyatlarını etkilediğini, taraflar arasındaki sözleşmede genel salgın hastalığın mücbir sebep olarak yer aldığını, yine bunun Kamu İhale Kanunu’nun 10. maddesinde de düzenlendiğini, ... Ticaret ve Sanayi Odası tarafından kendilerine “mücbir sebep belgesi” yazısı verildiğini, ilgili yazıda mücbir durumun firmanın ticari ilişkilerine yön veren sözleşmelerden doğan taahhütlerinin aksamasına sebebiyet verdiğinin belirtildiğini, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 24.3.2020 tarihli tebliğinde de yemek sektörünün de mücbir sebep sayılan sektörler arasında sayıldığını, Cumhurbaşkanlığı 02.04.2020 tarihli Genelgesinde de, KİK'in 10. maddesi gereği inceleme yapılacağının belirtildiğini, TBK'nın 136. maddesi gereği hizmetin müvekkilinin ifa edemeyeceği sebeple imkansız hale geldiğinin kabulü gerektiğini ve yine TBK'nın 138. maddesi gereği aşırı ifa güçlüğünün bulunduğunu, belirtilen nedenlerle müvekkili tarafından sözleşmenin mücbir sebep nedeniyle feshinin usul ve yasaya uygun olduğundan sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile 2.225.127,45 TL teminat mektubunun hükümsüzlüğü ile teminatın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; TBK'nın 138. ve KİK'in 10/2. maddesi ve 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği davacının talebinde haksız olduğunu, davacının müvekkili kuruma başvurularında ilgili düzenlemeler gereği belgelendirme şartı arandığı halde bu yükümlülüğe uyulmadığını, aynı mahiyetteki yaklaşık 56 farklı firma ile yapılan sözleşmelerin yüklenicileri tarafından edimlerin ifa edildiğini, sözleşmelerin halen yürütüldüğünü, hazır yemek hizmet sektöründe covid nedeniyle sektörel bir kriz oluşmadığını, tek taraflı feshin iyi niyet kurallarına da aykırı olduğunu, covid nedeniyle söz konusu işten faydalanan kişiler azalmış ise de sağlanan kolaylık ve avantajlara rağmen henüz covidin etkileri ortaya çıkmadan davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller, sözleşme hükümleri ve covid 19 pandemi koşullarının oluşturduğu olumsuz ortam gözetilerek taraflar arasındaki hazır yemek sözleşmesinin mücbir sebep sayılarak davacıya sözleşmeyi feshetme hakkı verdiğinin kabulü ile davalı idarede bulunan teminat mektubunun da davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmede salgın hastalığın mücbir sebep olarak sayılmasının doğrudan mücbir sebebin varlığını kabul etmeyi gerektirmediği, zira coronavirüs salgınının mücbir sebep sayılabilmesi için yemek hizmeti verilmesine ilişkin borcun sözleşmeye uygun olarak ifasına engel oluşturması gerektiği, burada mücbir sebebin varlığı ve buna bağlı olarak tam veya kısmi ifa imkansızlığı bulunduğundan söz edilemeyeceği, davacı tacir olup fiyatlarda yükselmeler olabileceğini öngörerek sözleşme imzalaması gerektiğinden bunun doğrudan ifaya engel olan mücbir sebep teşkil etmesinin de düşünülemeyeceği, fiyat artışları öngörülemez sınırlarda gerçekleşmiş ve edim dengesi aşırı ölçüde bozulmuş ise TBK 'nın 138. madde kapsamında aşırı ifa güçlüğü söz konusu olabilir ise de bunun için de mahkemeden uyarlama talebinde bulunulabilecek iken davacının bu yola gitmeksizin doğrudan sözleşmeyi feshettiğini belirterek edimlerini yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; covid salgınının mücbir sebep olarak kabul edilmesinin tartışmasız olduğunu, hizmet verilen sektörün yemek hizmeti olması nedeniyle çalışan ve hizmet verilen binlerce kişinin hijyen ve tedbirler noktasında alınan tüm önlemlere rağmen kontrol edilmesinin mümkün olmadığını, malzeme tedariğinin aşırı derecede güçleştiğini ve fiyatların da aşırı derecede arttığını, birçok malzemenin bulunamaz hale geldiğini, sözleşmenin 17. maddesinde salgın hastalığın açıkça mücbir sebep olarak sayıldığını, mücbir sebep nedeniyle fesih halinde tasfiyenin genel hükümlere göre yapılacağını ve teminatların iade edileceğini, kararın yasal mevzuat dikkate alınmadan değerlendirildiğini, kamu ihaleleri mevzuatına değinilmeden TBK hükümlerine atıfla karar verildiğini, 4735 Sayılı Kanun'un 10. ve 23. maddelerinde ihale sözleşmelerinin herhangibir şarta bağlı olmaksızın ve ön koşul gerekmeksizin mücbir sebep halinde feshedilebileceğinin düzenlendiğini, önce uyarlama yapılmasının talep edilmesi gerektiği gerekçesinin kabul edilemeyeceğini, covidin yemek hizmetinin ifasına engel olmadığı kabulünün mümkün olmadığını, fesih taleplerinde ve davada sadece pandemi nedeniyle oluşan ekonomik durumun gerekçe gösterilmediğini, sürecin bütünlük arzettiğini, davalı idare lehine yorum yapılarak karar verildiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, mücbir sebep oluşmadığından sözleşmenin feshinin haklı kabul edilemeyeceğinden, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı temyiz eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.