"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/14 E., 2024/686 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki 01.09.2008 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince müvekkilinin edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı tarafça bir kısım hakedişlerin ödenmemesi ve 06.03.2009 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle açtıkları kısmi davanın kabul edildiğini, bu davada davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olduğunu, hak edilen istihkak alacağının tahsili için işbu davanın açılmasının zaruri olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.841.393,36 TL'nin doğduğu tarihten işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşmenin haklı şekilde feshedildiğini, açılan ilk davanın kabulünün hukuka aykırı olduğunu, bu dava sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2014/55 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararı ile, davacı yanca açılmış olan kısmi davanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, kesinleşen karar nedeniyle davacının bakiye 1.841.393,36 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 1.841.393,36 TL'nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 30.01.2020 tarihli ve 2019/811 Esas, 2020/71 Karar sayılı kararı ile istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) Yüksek 23. Hukuk Dairesi'nin 27.10.2020 tarih, 2020/889 Esas, 2020/3291 Karar sayılı ilamı ile kısmi davadaki hüküm hakkında oluşturulan onama ilamının kapsamı dikkate alındığında, bahsi geçen davada tanzim edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun işbu dava için kesin delil niteliği taşımadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının sözleşmenin fesih tarihine kadar doğan alacaklarını davalıdan talep edebileceği, 07.03.2009 tarihli tutanağa itibar edilerek 95.000 ton kalker ve 110.000 ton kil stoğu olduğu tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 601.349,52 TL istihkak alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; gerekçede kısmi davada verilen kararın işbu davadaki talep bakımından kesin hüküm teşkil edeceğinin belirtilmesine rağmen çelişkili karar verildiğini, 06.03.2009 tarihli ve 340.000 ton stok hammadde bulunduğuna dair kesinleşmiş tutanağın dikkate alınmadığını, kesinleşen dava dosyasındaki delillerin yeniden değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, hükme esas alınan raporun hesap hataları ve yanılgılı tespitlere dayandığını, %5 tenzilatlı hesap yapılmasının sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, tutarsız, anlaşılmaz ve karmaşık düzenlenen hak ediş belgelerine itibar edilemeyeceğini, davacının davalıya borcu bulunmadığını, sözleşmenin feshinden sonra davacı hesabına iş yaptırıldığından bahisle kesinti yapılmasının mümkün olmadığını, hak edişten akaryakıt kesintisi yapılmasının da hatalı olduğunu beyan etmektedir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; 3 no.lu hakedişte bahsi geçen 66.869,99 TL'nin davacının alacağı değil borcu olduğunu, tespit bilirkişi raporundaki stok miktarının ve hesaplamaların dikkate alınması gerektiğini, davacının toplam alacağının 39.381,55 TL olduğunu, 07.03.2009 tarihli tutanaktaki imzanın gerçek olduğunun kabulünde dahi bu belgenin yetkisiz kişi tarafından imzalanması, herhangi bir topoğrafik ölçüme dayanmayan tespitler içermesi ve tarafların mutabakatı olmaksızın hazırlanması nedeniyle hükme esas alınamayacağını, 0,48 TL olan stok çarpanının 2,02 TL ve 1,73 TL olarak hesaba esas alınmasının hatalı olduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre tacir olan taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı ve özellikle; dava konusu edilmeyen ilk 7 hakediş tutarı ile bunlara ilişkin davacı faturalarının davalı yanca itirazsız kabul edilip ticari defterlerine kaydedildiği ve bunların içeriğinde de mazot, araç, yemek vs. kesintilerin yer aldığı, sözleşme gereğince mazot fiyatlarında meydana gelen değişikliğin kalker ve kil birim fiyatlarına yansıtılmasında isabetsizlik bulunmadığı, yine sözleşme hükümleri dikkate alındığında toplam 200.000 ton stoklama alanının varolduğunun taraflarca kabul edildiği anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.