Logo

6. Hukuk Dairesi2025/845 E. 2025/1153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçluya ait aracın satışından elde edilen paranın paylaştırılmasında şikayetçinin haczinin düşüp düşmediği ve sıra cetvelindeki yerinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin İcra İflas Kanunu'nun 106/4. maddesi uyarınca sicile kayıtlı motorlu taşıtlar için gerekli olan muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebini ve giderlerini birlikte yapmadığı, bu husustaki şikayetinin de reddedilerek kesinleştiği, dolayısıyla şikayet tarihinde geçerli bir haczinin bulunmadığı ve hukuki yararının olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1312 E., 2025/93 K..

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/663 E., 2024/876 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. ŞİKAYET

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait aracın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde 1,2 ve 3. sıradaki kamu alacaklarına ödeme yapıldıktan sonra kalan bedelin şikayet olunan dosyasına ödendiğini, sıra cetvelinde müvekkilinin haczinin ise düştüğünün belirtildiğini, müvekkilinin şikayet dışı borçludan olan alacağının tahsili için ilamsız takip başlattığını, takibin kesinleştiğini, borçluya ait araçlara 22.06.2022 tarihinde haciz işlemi uygulandığını, İİK'nın madde 106 uyarınca 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde satışı için talep gönderildiğini, harç ve avansların yatırıldığını, icra müdürlüğü tarafından satış talebinin kabulüne karar verildiğini, haczin düşmediğini, haciz tarihi itibariyle şikayet olunandan daha önceki sırada yer almaları gerektiğini ileri sürerek 27.05.2024 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin haciz tarihinin 14.06.2022 olup sikayetçinin haczinden önce olduğunu, şikayetçinin haczinin İİK'nın 106. maddesi kapsamında düştüğünü savunarak şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyası incelendiğinde, borçlu adına kayıtlı araçlar üzerine 22.06.2022 tarihinde haciz uygulandığı ve 19.07.2022 tarihinde satış talebi gönderilerek masrafların yatırıldığı görülmüş ise de, İİK'nın 106/4. maddesi uyarınca sicile kayıtlı motorlu araçlar bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması gerektiği, şikayet eden tarafından kıymet takdiri talep edilmediği, bu nedenle müdürlükçe de kıymet takdiri işlemlerinin yapılmamasına karar verildiği, ilgili kararın ayrıca şikayete konu edildiği ancak Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2024/34-70 E. K. sayılı kararıyla şikayetin reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu nedenle süresinde kıymet takdiri talep edilmediğinden şikayetçinin haczinin düştüğü bu durumda şikayetçinin sıra cetveli düzenlendiği tarih itibariyle geçerli bir haciz bulunmadığından şikayetinde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir,

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; İİK'nın madde 106 uyarınca 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde, icra müdürlüğüne, borçlu adına tescilli araçların yakalanması ve yakalandıktan sonra satış işleminin yapılması için talep gönderildiğini, ilgili tüm harç ve avansların yatırıldığını, icra müdürlüğünün 28.12.2023 tarihli kararı ile; ''İİK'nın 106/4 ''Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunludur.'' maddesi uyarınca kıymet takdiri talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, geçerli olmayan satış talebine istinaden kıymet takdiri işlemlerinin yapılmamasına,'' şeklinde karar verildiğini, buna istinaden şikayet konusu 27.05.2024 tarihli sıra cetvelinde müvekkilin haczinin düştüğünün değerlendirildiğini, emsal Yargıtay kararlarında hacizli malın satışının süresinde istenilmesi ve satış avansının yatırılmış olması halinde satışın düşmeyeceği yönünde olduğunu, kıymet takdirinin de bir satış işlemi olduğunu, kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılamayacağından ve kıymet takdiri için gerekli olan avansın da yatırılmış olması durumu karşısında yasal düzenlemelere uygun şekilde talepte bulunulduğunu, Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2024/34-70 E.-K. sayılı kararının kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, şikayet olunanın cevap dilekçesinde, her ne kadar gerçekte haciz tarihlerinin, 14.06.2022 olduğu iddia edilmiş ise de sıra cetvelinde yazılı olan haciz tarihinin hatalı olduğu yönünde bir itirazda bulunulmadığını, sıra cetvelinde yer alan hatalı haciz tarihine itiraz etmesinin zorunlu olduğunu, itiraz etmeyerek bu durumu kabul ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının dosya kapsamına ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmediğini temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir

Bölge Adliye Mahkemeleri'nin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yargılama şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken temyiz harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.