"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/115 E., 2024/289 K.
DAVACILAR-KARŞI DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVALI-KARŞI DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 22.07.2013
KARAR : Asıl davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasında görülen ecrimisil ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulü ile 8.181,03 TL alacağın (2.727,01'er TL'nin her bir davacı - karşı davalıdan) alınarak davalı - karşı davacı ...'e verilmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar - karşı davalılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 7 No.lu bağımsız bölümün taraflar arasında veraseten iştirak halinde tapuya kayıtlı olduğunu, murisin öldüğü tarihten beri davalılardan ...'in taşınmazda oturduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla geriye dönük 5 yıllık toplam 18.930,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.06.2014 tarihli dilekçe ile talebini 25.167,00 TL olarak güncellemiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
II. CEVAP
Davalı - karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ...Konut Yapı Kooperatifi tarafından inşa edildiğini, tarafların murisi...'in kooperatifin ortağı olarak 1988 yılından 01.08.1991 tarihinde ölümüne kadar kooperatifin taksitlerini ödediğini, 01.08.1991 tarihinden sonra ise yaklaşık yedi yıl boyunca taksitler ve her türlü katılım paylarının müvekkilince ödendiğini, davacıların bu bedel kadar sebepsiz zenginleştiklerini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 60.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiş, 30.10.2014 havale tarihli dilekçe ile talebini 93.285,31 TL olarak güncellemiş, asıl davanın reddini, aksi halde taşınmaza yapılan zorunlu ve faydalı masrafların ecrimisil bedelinden takas - mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.09.2015 tarihli ve 2013/288 Esas, 2015/298 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne; 22.07.2008 - 22.07.2009 tarihlerinde toplamda 4.422,00 TL hesabı ile her bir davacı için 1.474,00 TL ecrimisilin 22.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 22.07.2009 - 22.07.2010 tarihlerinde toplamda 4.590,00 TL hesabı ile her bir davacı için 1.530,00 TL ecrimisilin 22.07.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 22.07.2010 - 22.07.2011 tarihlerinde toplamda 4.950,00 TL hesabı ile her bir davacı için 1.650,00 TL ecrimisilin 22.07.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 22.07.2011 - 22.07.2012 tarihlerinde toplamda 5.445,00 TL hesabı ile her bir davacı için 1.815,00 TL ecrimisilin 22.07.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 22.07.2012 - 22.07.2013 tarihlerinde toplamda 5.760,00 TL hesabı ile her bir davacı için 1.920,00 TL ecrimisilin 22.07.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara belirtilen oranlarda verilmesine, davalı - karşı davacı tarafından açılan karşı davada; davalı dava konusu taşınmazda oturduğundan bu taşınmazı tahliye etmeden faydalı ve zorunlu giderleri talep edemeyeceğinden mahsup talebinin ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2018/3554 Esas, 2019/5385 Karar sayılı kararıyla; "davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği... karşı dava yönünden, davalı-karşı davacının, ortak murisin ölümü tarihinden sonra dava konusu taşınmazı edinmek için kooperatife ödeme yapıp yapmadığı, yapılan ödeme var ise davalı-karşı davacının payından fazla olup olmadığı üzerinde durularak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiş davacı - karşı davalılar vekilinin karar düzeltme istemi reddedilmiştir.
3. Mahkemenin 06.10.2022 tarihli ve 2020/41 Esas, 2022/302 Karar sayılı kararı ile; davalı - karşı davacı ... tarafından murisin ölüm tarihinden sonra kooperatife yapılan ödemelere ilişkin makbuzlar getirtilerek incelendiği, ödenen bedelin dava tarihindeki güncel değerinin bilirkişi incelemesi ile belirlendiği, ...’in ¼ payı düşüldükten sonra kalan bedelin davalı - karşı davacıya ödenmesi gerektiği, gerekçesiyle asıl dava yönünden verilen hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ile bozma nedeni yapılmadığından ecrimisil hükmü yönünden kararın kesinleşmiş olduğu nazara alınarak ecrimisil yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, karşı dava yönünden karşı davacı ...'in karşı davalılar ..., ... ve ...'dan sebepsiz zenginleşme nedeniyle 8.181,03 TL alacağının, davacı - karşı davalıların her birinin 1/3 miras payına oranlanarak 2.727,01'er TL her bir davacı - karşı davalıdan alınarak davalı - karşı davacı ...'e verilmesine karar verilmiştir.
4. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar - karşı davalılar vekili ve davalı - karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Dairemizin 06.03.2023 tarihli ve 2023/13 Esas, 2023/1333 Karar sayılı kararıyla; "davalı - karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının ise yargılama gierleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları dışındaki temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, karşı davanın reddedilen kısmına ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda değerlendirme yapılması gerektiği" belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6. Mahkemenin 05.07.2023 tarihli ve 2023/245 Esas, 2023/372 Karar sayılı kararı ile asıl dava yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulü ile 8.181,03 TL alacağın davacı - karşı davalılardan miras payları oranında alınarak davalı - karşı davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Dairemizin 11.01.2024 tarihli ve 2023/4881 Esas, 2024/130 Karar sayılı kararıyla; "davalı - karşı davacının yokluğunda yargılamaya devam edilmiş olmasının hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu" belirtilerek, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; karar içeriğine ilişkin esastan bir bozma nedeni bulunmadığından 05.07.2023 tarihli hükmün tekrar kurulduğu belirtilerek, asıl dava yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, karşı dava yönünden karşı davacı ...'in karşı davalılar ..., ... ve ...'dan sebepsiz zenginleşme nedeniyle 8.181,03 TL alacağının, davacı - karşı davalıların her birinin 1/3 miras payına oranlanarak 2.727,01'er TL her bir davacı - karşı davalıdan alınarak davalı - karşı davacı ...'e verilmesine, 8.181,03 TL vekalet ücretinin her bir davacı - karşı davalıdan miras payları oranında tahsili ile davalı - karşı davacıya verilmesine, 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı - karşı davacıdan tahsili her bir davacı - karşı davalıya miras payları oranında verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı - karşı davacı vekili temyizinde, müvekkili lehine hükmedilen 8.181,03 TL’nin sembolik olmanın da ötesinde gülünç kaldığını, bilirkişi raporlarında değerleme yapılırken sadece USD, asgari ücret ve altın fiyatlarına göre bir uyarlama yapıldığı ama asıl enflasyon parametresi olan TEFE/TÜFE, mevduat faizi, Merkez Bankası yeniden değerleme oranı ve memur maaşları gibi daha bağlayıcı resmi verilerden yararlanılmadığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada ecrimisil, karşı davada sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncüm maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.