Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3072 E. 2024/4641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, fiili taksim savunmasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Fiili taksim ve dürüstlük kuralı savunmasının davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemenin bu savunmayı dikkate alarak, usulüne uygun keşif yapıp, taraf delillerini toplayarak, taşınmazın kullanım durumunu belirlemesi ve buna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/330 E., 2024/30 K.

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALI : ... vekilleri Avukat ... vd.

DAVA TARİHİ : 26.11.2015

BİRLEŞTİRİLEN DAVA TARİHİ : 10.06.2015

KARAR : Asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı kabulüne

Taraflar arasında görülen ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleştirilen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl dava davacısı ... vekili; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 05.01.2015 tarihinde davalıya satılan hissenin ön alım hakkı nedeni ile müvekkili adına tescilini istemiştir.

2. Birleştirilen dava davacıları ... ve ... vekili, müvekkillerinin paydaşı olduğu dava konusu 110 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda 05.01.2015 tarihinde davalıya satılan hisselerin ön alım hakları nedeni ile müvekkilleri adlarına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen dava davalısı vekili, fiili taksim savunmasında bulunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.01.2016 tarihli ve 2015/160 Esas, 2016/18 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 15.01.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde asıl dava davacısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2016/6750 Esas, 2019/5369 Karar sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dava davalısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen dava davalısı vekili, fiili taksim savunmasının araştırılmadığını, ön alım değerinin düşük belirlendiğini, taşınmazın güncel rayicinin dahi araştırılmadığını, yargılama giderlerini ödedikten sonra eline hiçbir şey kalmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına dava devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle ön alım hakkını kullanması TMK’nın 2 nci maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi Mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı Kanun'un 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Bu itibarla;

2. Somut olaya gelince; davacılar ön alım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından fiili taksim savunmasında bulunulmuştur. Fiili taksim ve dolayısıyla dürüst davranma savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu durumda Mahkemece; davalının fiili taksim savunmasında bulunduğu gözönüne alınarak taraf delilleri toplanıp usulüne uygun keşif yapılmalı, özellikle zeminde davalının veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı yer olup olmadığı belirlenmeli ve davacının taşınmazın belli bir yerini kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, bilirkişilerden tanıkların ve tarafların gösterdiği yerleri belirtir şekilde denetime elverişli krokiye bağlanmış rapor alınmalı, tüm delillerle birlikte bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Dava değeri itibari ile karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.