"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/269 E., 2023/683 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVACI : ...
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 11.11.2014-08.09.2021
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki asıl dava dosyasında 11.11.2014 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme; birleştirilen dava dosyasında ise 08.09.2021 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2021/468 Esas, 2021/1689 Karar sayılı kararıyla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen dava davacısı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kayden maliki olduğu 521 ada 42 parsel sayılı taşınmaza komşu 521 ada 43 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalı tarafından, taşınmazının kullanımı dışına taşılmak suretiyle müvekkiline ait taşınmaza müdahalede bulunulduğunu, müvekkilinin bu nedenle taşınmazından yararlanamadığını ve davalının aynı zamanda taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesini ve taşınmazın eski hale getirilmesini istemiş; birleştirilen Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/182 Esas sayılı davasında da, ecrimisil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği gibi bir el atmanın bulunmadığını, taşınmazı satın aldığından beri aynı şekilde kullandığını, mevcut kullanıma da bugüne kadar herhangi bir itirazın yapılmamış olduğunu, davacının el atma olarak nitelendirdiği fiilin tafana olarak tabir edilen yer altına doğru yapılan bir oyma olduğunu, bu şekilde yerin soğuk hava deposu olarak kullanıldığını, bu tür kullanımların bölgede sıklıkla olduğunu ve bunun davacının taşınmazını kullanmasına engel teşkil etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2015 tarihli ve 2014/490 Esas, 2015/188 Karar sayılı kararıyla "...davalı tarafından davacıya ait taşınmaza haksız müdahalenin yapıldığı, davalıya ait 521 ada 43 No.lu parsel maliki tarafından kullanılan ancak davacıya ait 521 ada 42 No.lu parsel içerisinde kalmakta olan A, C ve D ile gösterilen toplam 42,52 m² alanın olduğu, bu sebeple yapılan haksız ve hukuka aykırı el atmanın önlenmesine dair karar verilmesinin gerektiği..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile "Nevşehir ili, Avanos ilçesi... Mahallesi, 521 ada 42 No.lu parselde davacı adına kayıtlı taşınmaza; aynı yer tapusunda kayıtlı olan ve davalı adına kayıtlı 521 ada 43 parsel sayılı taşınmaz tarafından davalıya ait taşınmaza vaki müdahalenin men'ine ve eski hale getirilmesine" karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2021 tarihli ve 2021/468 Esas, 2021/1689 Karar sayılı kararıyla "...müdahale teşkil ettiği saptanan kısımların kendiliğinden oluşup oluşmadığı, kendiliğinden oluşmamış ise ne zaman, kim tarafından yapıldığı hususları yeteri kadar araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiği, uyuşmazlık konusu kayadan oyma mekanlar ile davalıya ait taşınmaza ilişkin kurumlardan bütün bilgi ve belgelerin alınarak akabinde mahallinde fen, inşaat ve arkeolog bilirkişiler ile tekrar keşif yapılarak rapor alınmak suretiyle öncelikle müdahale teşkil eden kısımların kendiliğinden oluşup oluşmadığının, kendiliğinden oluşmamış ise bu kısımların ne zaman yapıldığının, davacı tanığının ifade ettiği gibi 1-2 traktör malzeme alınması ile oluşup oluşmayacağının, davalı tarafın iddia ettiği gibi müdahalenin davalı tarafından yapılıp yapılmadığı hususlarında ve eski hale getirme talebine konu oyma yapıların eski olup olmadıklarının, davalı tarafından meydana getirilip getirilmediğinin, korunması gereken kültür ve tabiat varlığı niteliğinde bulunup bulunmadığının ve şartların varlığı halinde de eski hale getirme şeklinin belirlenmesinin gerektiği, müdahaleli durumda olan kayadan oyma yerlerin korunması gereken kültür ve tabiat varlığı olmaması durumunda eski hale getirme şekli konusunda Bölge Koruma Kurulu'ndan da görüş alınarak mahkemece gerektiğinde eski hale getirme kararının verilebileceği, korunması gereken kültür ve tabiat varlığı olması durumunda ise eski hale getirme kararının verilemeyeceği hususları değerlendirilmeden yazılı şekilde hükmün kurulmasının doğru görülmediği; kabule göre de, mahkemece eski hale getirme kararı verilmesine rağmen bunun nasıl olacağı konusunda ne hükümde ne raporda açıklık bulunmadığı..." gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2023 tarihli ve 2021/269 Esas, 2023/683 Karar sayılı kararında "...dava tarihi itibari ile davalı tarafından davacıya ait taşınmaz altında kayadan oyma şeklinde el atmanın olduğu davalının el atma fiilinde iyi niyetli olmadığının açık olduğu, davacının bu fiile rızasının bulunmadığı, davalının herhangi bir bedel ödemeden rıza dışı kullandığı, bilirkişi tarafından yapılan ecrimisil hesaplamasının usule ve kanuna uygun olduğu, bu yönü ile bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının ve eski hale getirilmesinin doğal malzeme kullanılarak yapılmasının gerektiği..." gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile Nevşehir ili, Avanos ilçesi... Mahallesi, 521 ada 42 parsel sayılı taşınmaza aynı yer tapusunda kayıtlı olan ve davalı adına kayıtlı, 521 ada 43 No.lu parsel sayılı taşınmaz tarafından davalıya ait taşınmaza vakii müdahalenin men'ine ve doğal malzeme ile doldurulmak suretiyle eski hale getirilmesine; birleştirilen Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/182 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile 35.507,42 TL ecrimisil bedelinin 2016-2021 yılları arası ilgili tahakkuk dönemleri sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Müdahalenin müvekkili tarafından tam olarak yapılıp yapılmadığının açığa kavuşturulmadığını,
2. Kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini,
3. Müvekkili hakkında ceza soruşturmasının başladığını,
4. Soruşturma sonucunda eylemin müvekkili tarafından gerçekleştirilmediği tespit edildiğinden müvekkili hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiğini,
5. Ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığını,
6. Kararın hukuka aykırı olduğunu,
7. Müvekkilinin iyiniyetli zilyet olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl dava dosyasında el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme; birleştirilen dava dosyasında ise ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.