Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3089 E. 2025/1420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, üzerinde konut bulunan taşınmazların mera vasfının kaldırılması talebiyle açtığı davada aktif husumetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında kamu orta malı ve köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olduğu, davacının ise bu taşınmazlar üzerinde herhangi bir ayni hakkının bulunmadığı gözetilerek, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1527 E., 2024/1118 K.

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ... vd.

DÂHİLİ DAVALILAR :... Büyükşehir Belediyesi vd.

vekilleri Avukat ... vd.

İLK DERECE MAHKEMESİ :... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/213 E., 2022/218 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu Manisa ili,... ilçesi,...Mahallesinde kain 145 ada 1 parsel ve 168 ada 5 parseller üzerinde yıllardan beri yapılmış ve hâlen içinde oturulan konutlar bulunduğunu, 4342 sayılı Mera Kanunu gereğince kendisinin içinde evinin bulunduğu Manisa ili,... ilçesi,...Mahallesi 145 ada 1 parsel ile 168 ada 5 parselin mera vasfının değiştirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... İl Tarım ve Orman Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların kamu orta malı olup mera olarak kullanıldığını, meraların özel mülkiyete konu olmasının yasa gereği mümkün olmadığını, bu nedenle davanın hasım yokluğundan usulden reddine, esas yönünden ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça açılan davanın haksız, mesnetsiz, hukuka aykırı ve iyiniyetli olmadığını, davacının talebinin hem usul hem de esas yönünden hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılmış konutlar olduğu, hukuki menfaat yokluğundan davanın reddi gerektiği, müvekkili Kurumun davanın açılmasında kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

4.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin pasif husumetinin bulunmadığını, davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesini, kamu malı niteliğinde bulunan dava konusu taşınmazlar yönünden açılan davanın yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarından taşınmazların kamu orta malı adına ve...Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, mera vasfının kaldırılmasını istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz eden davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.