Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3115 E. 2025/1078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Riskli yapı olarak yıkılan ve ağaçları kesilen bir taşınmazdaki muhdesatın mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdaki yapıların riskli yapı olduklarının tespiti üzerine yıkılmış olması ve ağaçların kesilmesi nedeniyle muhdesatın tespiti davasında güncel hukuki yarar kalmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/900 E., 2024/1188 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/473 E., 2024/72 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde;

1.Müvekkilleri ve davalıların Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 27161 ada 7 parsel sayılı taşınmazın paylı maliki olduklarını,

2. Taşınmazla ilgili olarak Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/388 Esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını,

3. Taşınmaz üzerinde bina ile dükkanın ve bu taşınmazın etrafını saran duvar ve bahçe içerisinde bulunan ağaçların müvekkillerine ait olduğunu belirterek; dava konusu edilen taşınmaz üzerindeki bina ile dükkanın ve bu taşınmazın etrafını saran duvar ve bahçe içerisinde bulunan ağaçların müvekkillerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

2. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunması üzerinde Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile;

1-Davanın kısmen kabulüne; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 27161 ada 7 No.lu parselde bulunan ve fen bilirkişisinin krokisinde A harfi ile gösterilen 3 katlı binanın 35 m²'lik bölümünün 474.240/763.644 pay oranında davacılara ait olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Davanın davalılar ..., ... ve ... yönünden hakdüşürücü süre nedeniyle usulden reddine, hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazdaki binaların 25.04.2024 tarihinde yıkıldığını, ağaçların kesildiğini, davanın konusuz kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir.

1. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK. mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.

2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (HMK mad.114/1-h, 115).

3. Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.

Somut olaya gelindiğinde; dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 24.05.2024 tarihli yazısından dava konusu taşınmazdaki yapıların riskli yapı olduklarının tespit edilmesi neticesinde 25.04.2024 tarihinde yıkıldıklarının bildirilmesi karşısında, Mahkemece dava konusu yapılar ile ağaçların güncel durumlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.