"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/36 E., 2024/23 K.
FER'Î MÜDAHİLLER : ... vd. vekili Avukat ..., ... vd.
DAVA TARİHİ : 03.01.2012
KARAR : Davanın reddine
TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili, fer'i müdahiller vekili
Taraflar arasında görülen meranın aidiyetinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile fer’i müdahiller vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... temsilcisi köy muhtarı dava dilekçesinde;... ilçesi idari sınırları içerisinde bulunan davacı köyün de aralarında bulunduğu ..., ......, ...,... ve ...lar köylülerinin yaz aylarında yaylak olarak müştereken kullandıkları ... adlı yaylalarının bulunduğunu, davalı ... Köyünün de ...ün batı...inde evleri ve hakları bulunduğunu,...Köyü'nün... ilçesine, diğer köylerin ise önceden... ilçesine, sonradan ...ilçesine bağlandığını, bahse konu müşterek yaylanın kadastro tespit işlemleri sırasında davalı ... adına yazıldığını belirterek 245 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların davalı ... ve Hazine adına olan kayıtlarının iptali ile davacı köy adına hisseli olarak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili, 19.04.2012 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazların mera özelliğine ve Hazineye ait olmasına bir itirazları olmadığını, meranın aidiyeti ile ilgili talepleri olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... adına köy muhtarı davacı köy ve aynı bölgedeki bazı köyler halkının çok önceleri haksız müdahaleleri ve ihtilaf yaratmaları nedeniyle olayın mahkemelik olduğunu, yargılamada dayandıkları belgelerle haklı çıktıklarının hudutları yazılı yaylağın köylerine ait olduğunun tespit edildiğini ekte sunduğu 22 Teşrihisani 1927 tarihini taşıyan belgede...(...) Köyüne ait 200 dönüm tarla ve 500 dönüm mera olarak sınır defterinden çıkarılan ve daha geniş bir alanı kapsayan belgenin olduğunu, davacı köyden ve başka köylerden bir kısım şahıslara aynı mevkilerin otlakiyeye verildiğine ilişkin makbuzların da dilekçesine ekli olduğunu, davacı köy ve aynı muhitteki 7 köyün müşterek yaylası...... ve ...diye anıldığını, dava konusu yerde ise haklarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2016 tarihli ve 2012/1 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilamı ile hukuki menfaat yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ile fer'i müdahiller vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarih ve 2016/15638 Esas, 2020/4504 Karar sayılı ilamı ile; davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, bu nedenle müşterek kullanım olup olmadığın belirlenmesi ve bu yönde esas hakkında bir hüküm verilmesinin gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına, fer'i müdahillerin hükmü tek başına temyiz etme hakları olmadığından fer'i müdahiller yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.04.2024 tarihli ve 2020/36 Esas, 2024/23 Karar sayılı kararı ile; fer'i müdahillerin 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Sınırlarının Belirlenmesi Hakkındaki Kanun'n 3/1 inci maddesi gereğince taraf sıfatları kalmadığından davalarının ayrı ayrı husumet yönünden reddine, davacı tarafın dava konusu... ilçesi,...Mahallesi, 245 ada 1 parsel ve 245 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin mera aidiyeti davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile fer'i müdahiller vekili ayrı ayrı temyiz talebinde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tahsis çalışmalarının devam ettiğini, gerekçede belirtilmesine rağmen bu hususun bekletici mesele yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca iki parça taşınmaz yönünden meranın aidiyetinin talep edildiğini, 241 ada 1 parselin davalı köy kullanımında olduğu belirtildikten sonra 245 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 245 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğundan o parsel yönünden bu gerekçe ile davanın reddinin eksik araştırmaya dayalı olduğunu, nitekim keşfen dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarında, taşınmazın...ve ...ilçelerine bağlanan ..., ..., ... ......, ..., ... ve ... Mahallelerinin ortak kullanımında olduğunu belirttiklerini, ayrıca fer’i müdahiller yönünden usul kuralları gereği davanın kabulü ya da reddi yönünde bir hüküm kurulamayacağını ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
2. Fer’i müdahiller vekili adli yardım talepli temyiz dilekçesinde özetle; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
2. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 29 uncu maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
3. Meraya el atmanın önlenmesi, sınırlandırılması davaları kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
4. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
5. Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
6. Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
7. Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ... Belediyesine bağlı mahalleler tarafından kullanıldığı çekişmesiz olan... Yaylasının tamamı ile ...Yaylasının bir bölümünün, dava konusu 245 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı bilirkişi raporlarına ekli krokiler ile davacı ve davalı tanıkları, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ile tespit edildiği ve bu bağlamda 245 da 2 sayılı mera parseli yönünden davacı ile davalı ... tarafından müşterek şekilde kadim kullanımı bulunduğu gözetilerek Mahkemece 245 ada 2 parselin, kadimden beri...halkı tarafından yaylak olarak kullanıldığı, davacı ... Belediyesine bağlı mahallelerin halkı tarafından kullanılan ...Yaylası ile... Yaylalarının ise dava konusu taşınmaz sınırlarında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
3. Fer'i müdahillerin temyiz talebine gelince, davada taraf olmadıklarından hükmü temyiz etme hakları da bulunmamaktadır. Bu nedenle fer'i müdahillerin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
2. Fer'i müdahillerin temyiz talebinin REDDİNE,
Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.