Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3168 E. 2025/1275 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının belediyeye ait taşınmaz üzerindeki dairenin yarısı ve arsanın tamamı için zilyetlik tespiti ve tapuya şerh talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf dilekçesini süresinden sonra vermesi ve sunduğu sağlık raporunun HMK'nın 95. maddesindeki mücbir sebep şartlarını karşılamadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2314 E., 2024/753 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/328 E., 2023/148 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti belediyeye ait olan davaya konu taşınmazın üzerindeki dairenin yarısının ve arsanın tamamının zilyetliğinin davacıya ait olduğunun tespiti ile tapunun şerhler hanesine kullanıcı olarak tescilinin yapılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu binaya ilişkin kullanıcı olduğunun tespit edilemediği, arsanın zilyetliğinin tespitine ilişkin talep yönünden ise, taşınmazın mülkiyetinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ait olduğu, mülkiyete ilişkin zilyetlik iddiasının ileri sürülemeyeceği ve davacının davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından 23.06.2023 tarihli ek kararı ile; kararın süresi içerisinde istinaf edilmediği gerekçesiyle istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerekçeli kararın davacı vekiline 07.06.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından istinaf süresi geçtikten sonra 22.06.2023 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ekinde, özel sağlık kuruluşu kaşesi basılı ve 21.06.2023 tarihli reçete sunulduğu, reçete içeriğinde davacı vekilinin "şiddetli diskopati ağrısıyla tedavi edildiği ve iki gün yatarak istirahat verildiği" hususlarının yazıldığı, dayanılan belge incelendiğinde, "reçete" olarak düzenlendiği, düzenleyen hekimin adı ve sicil numarasının yazılı olmadığı, sağlık kuruluşuna ilişkin kaşenin basılı olduğu, üzerindeki imzanın ise kime ait olduğunun belirtilmediği, bu halde, ilgili belgenin HMK 95. maddesinde belirlenen mücbir sebebi tevsik edici nitelikte olduğunun kabulünün mümkün bulunmadığı, davacı tarafın eski hale getirme sebebi yerinde görülmediği, davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu İlk Derece Mahkemesinin ek kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından mücbir sebebe delil olarak gösterilen belgenin kabul edilmediğini, ancak sunulu reçetenin aile hekimliğinden alındığını, onun imza ve kaşesini taşıdığını, pirim borcu olması sebebiyle rapor düzenlenemediğini, ancak bu reçete ile rahatsızlığını ispat edebildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, zilyetliğin tespiti istemine ve şerh edilmesine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1. hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.