Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3463 E. 2024/5443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti istemiyle açılan davada hukuki yarar bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davasının derdest olması sebebiyle, davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yarar bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin hukuki yarar yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/277 E., 2015/374 K.

DAVALILAR : ... vd.

DAVA TARİHİ : 11.07.2013

KARAR : Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine

Taraflar arasında görülen muhdesat aidiyetinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava konusu 1057 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/579 E. sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, taşınmaz üzerinde müvekkilinin ev yaptırdığını, taşınmaz üzerinde bulunan ev, meyve ağaçları ve seranın, ahır ve su havuzunun müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar, duruşma beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararıyla; “Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/579 E. sayılı dosyası getirtilerek incelendiği, görülmekte olan davadaki davacının asli müdahil olduğu, 3 No.lu celsenin, 2 No.lu ara kararı ile muhdesat tespiti davası açmak için kendisine süre verildiği, ancak dosyanın 28.10.2014 tarihinde karara çıktığı ve asli müdahilin davasının reddedildiği, Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasının reddedilmesi ile davacının dava açmasında hukuki bir yararının kalmadığı” gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortaklığın giderilmesi davasının hala derdest olduğunu, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince bozulmakla 2019/441 Esas numarasını aldığını, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesatın müvekkiline ait olduğunun belirli olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.

2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.).

3. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.

3. Değerlendirme

Dairemizce 29.05.2024 tarihinde yapılan geri çevirme kararı sonrası taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasının Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/441 Esas sırasında görüldüğü ve halen derdest olduğu, bu durumda davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hüküm bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.