Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3515 E. 2024/4858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmaza tecavüz edilip edilmediği ve tecavüzün önlenmesi ile tecavüzlü yapıların kaldırılması talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, teknik bilirkişi raporuna dayanarak davalı tarafından Hazine arazisine tecavüzde bulunulduğu tespitini yapması ve davalının el atmasının önlenmesi ile tecavüzlü yapıların kaldırılmasına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/610 E., 2023/649 K.

DAVA TARİHİ : 29.09.2006

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve kal davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ...ili,...Mahallesi'nde bulunan 217 ada 2 parselde kayıtlı 2.998,08 m2 yüzölçümünde kargir bina ve arsa vasfıyla davacı hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı tarafından tecavüz ve müdahalede bulunulduğunu belirterek davalı müdahalesinin men'i ile müdahaleli yapıların kal'ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; komşu parsel maliki olduğunu, davacının parseline bir müdahalesinin bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 31.07.2007 tarihli ve 2006/1217 Esas, 2007/521 Karar sayılı kararıyla; davalının dava konusu taşınmaza müdahalesi olduğuna dair teknik bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 31.07.2007 tarihli ve 2006/1217 Esas, 2007/521 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.10.2008 tarihli ve 2088/7673 Esas, 2008/10279 Karar sayılı kararında; yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu bölgede 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca imar şuyulandırılması yapıldığı, bu uygulamada yıkımı istenen bölümlerin tecavüzlü durumunun giderildiğinin bildirildiği fakat anılan uygulamanın henüz kesinleşmediği, sözü edilen imar uygulamasının sonuçlanmasının beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 01.06.2021 tarihli ve 2009/14 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar dava konusu alanda 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca yapıldığı düşünülen imar uygulamasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmış ise de, ...Belediye Başkanlığından alınan ve dosya içerisinde yer alan 25.02.2013 tarih ve 2230 sayılı yazıda dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda imar uygulamasının (parselasyon) yapılmadığının bildirildiği, yine belediyeye yazılan son tarihli müzekkereye verilen cevapta Yargıtay ilamında bahsi geçen 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamında imar uygulamasına ilişkin hiç bir işlem bulunmadığının açık ve net bir biçimde bildirildiği, gönderilen evraklardan dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda yalnızca koruma amaçlı SİT imar planı revizyonu işlemlerinin yapılmaya devam ettiği, bu durumun dava konusu 217 ada 2 ve 4 parseldeki taşınmazların yer değişikliğine veya sınır, yüzölçümü ve konum değişikliğine sebep olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.06.2021 tarihli ve 2009/14 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2022/1662 Esas, 2022/3418 Karar sayılı kararında; yıkımı istenen yapının bulunduğu 217 ada 4 parsel sayılı taşınmazda malik olan diğer paydaşlar yönünden de taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiği, bozma nedenine göre sair hususların incelenmediği belirtilerek bozma kararı verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; teknik bilirkişi raporunda niza konusu taşınmaz içinde bulunan evin 217 ada 2 parsele ekli ve krokide A harfi ile gösterilen, mavi renkle boyalı,yüzölçümü 22.23 m2 ayrıca duvar ile çevrili olmak üzere krokide B harfi ile gösterilen kırmızı renkle boyalı yüzölçümü 15.48 m2 toplamda da 37.71 m2 tecavüzlü olduğunun belirtildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, davacı Hazine adına kayıtlı ...ili, Merkez ilçesi,...Mahallesinde bulunan 217 ada 2 parsel sayılı taşınmaza vaki müdahalesinin men'i ile taşınmaz üzerindeki ev ve duvarların tecavüz edilen miktar kadarının kal'ine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece belediye yazısına istinaden karar verilmişse de, belediye yazısının hatalı gönderildiğini ileri sürerek yeniden sorulması taleplerinin mahkemece karşılanmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu yerde kadastro sayısallaşma çalışmaları yapılmış olup bu durumun sorulması gerektiğine ilişkin talebinin de yerine getirilmediğini, taşınmaz yüzölçümlerinde değişiklik olmuş olabileceğini, ayrıca yapılan ölçüm üzerinden çok zaman geçtiğini yeniden keşif ile ölçüm yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve kâl istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683 ve 722 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.