Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3779 E. 2025/1973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kooperatif üyesinin, kendisine tahsis edilen taşınmaza davalı tarafından el atıldığının iddiasıyla açtığı el atmanın önlenmesi davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya tahsis edilen taşınmaz üzerinde kullanım hakkının bulunduğu, önceki davada el atmanın önlenmesi talebinden feragat edilmiş olsa dahi işgalin devam etmesi halinde davacının her zaman bu davayı açabileceği ve davalının haksız işgalinin tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/481 E., 2024/1518 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/74 E., 2021/275 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Tasfiye Halinde ... ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi üyesi olup dava konusu 25 numaralı taşınmazın davacıya tahsis edildiğini, davacı ve davalı arasında niza konusu yere yönelik (134.000,00 TL üzeriden) protokoller düzenlendiğini, davalı tarafından toplam 31.736,00 TL kapora ödendiğini, ihtarnameye rağmen edimlerin yerine getirilmediğini, protokol tarihinden itibaren (bedel ödenmeksizin) yerin işgal edildiğini, taraflar arasında görülen Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/271 Esas ve 2018/373 Karar sayılı kararı ile sözleşmenin batıl olduğuna karar verildiğini, ilgili dava dosyasında davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında feragat nedeniyle ret kararı verilmiş ise de el atmanın fiili bir olgu bir vakıa olarak kabul edilmesi nedeniyle hükümden sonraki dönem yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğini ve yerin davalı tarafından kullanılmaya devam edildiğini belirterek davalının haksız el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacının mülkiyet hakkı bulunmadığı, 01.04.2010 tarihli protokolün 04.02.2020 tarihinde kesinleşen Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/271 Esas ve 2018/373 Karar sayılı kararı ile geçersiz olduğunun tespit edildiği, davacının kullanım hakkı olmadığı, davacının ilgili dava dosyasında el atmanın önlenmesi talebinden feragat ettiği, feragat beyanından sonradan dönülemeyeceği, HMK’nın 311. maddesi gereği feragatin kesin hüküm gibi hukuksal sonuç doğuracağı ve feragat ile birlikte dava konusu taşınmazı kullanmasına rıza gösterildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildi.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

a. Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ... Yapı Kooperatifine ait ise de dairenin davacıya tahsis edildiği,

b. Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/271 Esas ve 2018/373 Karar sayılı dosyasında davacının müdahalenin men’i talebi feragat nedeni ile ret edilmiş ise de işgal devam ettiği sürece davacının her zaman müdahalenin men’i davası açabileceği,

c. İlgili kararda hüküm altına alınan bedelin davalı ... tarafından icraya konulduğu ve davacı ... tarafından ödendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde kullanım hakkı olmadığını, kooperatif bünyesinde üyeliğinin bulunmadığını, mülkiyet hakkı veya zilyetliğinin söz konusu olmadığını, davacı sıfatının mülkiyet hakkı saldırıya uğrayan malike ait olduğunu, 01.04.2010 tarihli protokolün Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/271 Esas ve 2018/373 Karar sayılı kararı ile geçersiz olduğunun tespit edildiğini, davacının ilgili dava dosyasında el atmanın önlemesi talebinden feragat ettiğini, feragat beyanından sonradan dönülemeyeceğini, HMK’nın 311 inci maddesi gereği feragatin kesin hüküm gibi hukuksal sonuç doğuracağını, feragat ile birlikte dava konusu taşınmazı kullanmasına rıza gösterildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin karar gerekçesinde hataya düşüldüğünü, gerek sözleşmenin bağıtlanma anında gerekse halihazırda davacının bağımsız tapusu bulunmadığını, ferdileşme veya kat irtifakına geçilmediğini, davalının kendi edimlerinin bir kısmını yerine getirmiş olup diğer kısım içinde her zaman ifaya hazır olduğunu, davacının TMK’nın 2. maddesine aykırı davrandığını, temerrüde düşen davacının davalıdan edim talep etmesi ve iş bu dava ikamesi ile dürüstlük kuralını ihlal ettiğini beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.