Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3796 E. 2025/2355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ön ödemeli konut satış sözleşmesine konu meskenin devri ve teslimi ile cezai şartın ödenmemesi nedeniyle açılan tapu iptal-tescil, cezai şart ve bedel iadesi davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu konutun satış bedelinin davacıdan tahsil edildiği, konutun davalı tarafından davacıya teslim edilmediği ve sözleşme gereği cezai şartın ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/512 E., 2024/964 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/60 E., 2023/539 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında 20.12.2015 tarihinde imzalanan ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 66.666 Amerikan Doları konut bedelini ödediği hâlde davalı şirketin inşaa ettiği ".......Park Sitesi"ndeki, B Blok, 7 bağımsız bölüm numaralı meskenin devir ve teslimini halâ gerçekleştirmediğini, davalının aynı sözleşme uyarınca Mayıs 2017'den devir tarihine kadar müvekkiline ödemesi gereken aylık 300 Amerikan Doları cezai şartı da ödemediğini, davalının şahsı ve sahibi olduğu şirketleri adına bankalardan kullandığı krediler nedeniyle dava konusu mesken üzerine ipotek konulduğunu, müvekkilinin tapunun her türlü takyidattan arındırılmış olarak kendisine devrini talep ettiği hâlde bir sonuç alamadığını ileri sürerek; davanın kabulü ile 20.12.2015 tarihli sözleşme uyarınca bedelinin tamamı ödenmiş meskenin tapu kaydının iptalini, takyidattan ari olarak müvekkili adına tescilini, sözleşme uyarınca Mayıs 2017 itibariyle davalı tarafından ödenmesi gereken aylık 300 Amerikan Doları cezai şartın faiziyle davacıya ödenmesini, bunun mümkün olmaması halinde 66.666 Amerikan Doları satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle müvekkiline geri ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...Ürünleri İnş. Taah. Harf. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili şirket arasında sözleşme bulunmadığından dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin projelerine konu taşınmazların satışı konusunda... ile müvekkili şirket arasında harici bir anlaşma bulunduğunu, dava konusu dairelerle ilgili sorumluluğu sebebiyle müvekkili şirketin...'e rücuu söz konusu olup davacının ifa talebi bulunduğundan davalıyla adi ortaklığı olan...'in davaya dahil edilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

İhbar olunan Alternatif Bank A.Ş. vekili dilekçesinde; müvekkiline ihbar edilen davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, zira müvekkilinin imzalanan sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilerin teminatı olarak davalı şirket tarafından müvekkili banka lehine, maliki ... ... ... olan taşınmazlar üzerine tesis edilen ipoteklerin resmi şekil şartlarına uygun olduğunu, iyiniyetli üçüncü kişi olarak müvekkilinin tapu kayıtlarına güveninin korunması gerektiğini beyanla; davanın reddini istemiştir.

İhbar olunan... vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirketi temsile tam vekaletinin olduğunu, her ne kadar adi yazılı da olsa sözleşmenin geçerli olup davalı şirketi temsilen müvekkili ile bizzat tüketiciler arasında sözleşmeler akdedildiğini, geçersiz olduğu iddia olunan sözleşmelere istinaden bir kısım tapu devirlerinin davalı tarafından geçekleştirildiğini, ipotekli de olsa taşınmazlardan devredilenlerin bulunduğunu, davalının mevduatlarının ihbar olunan bankada olduğunu, davalının hesap hareketleri incelendiği takdirde tüketicinin gayrimenkulü ipotek tarihinden evvel satın aldığının anlaşılabileceğini, ihbar olunan bankanın ve davalı şirketin sorumluluğu bulunup müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın müvekkili yönünden öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini ileri sürerek; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Hesap ekstreleri, davalı adına satıcı sıfatıyla imzalanmış ön ödemeli konut satış sözleşmesi ve 66.666 USD daire bedelinin Abdulrahman ALMALAQ'dan Riyad'daki hesabına ödeme yoluyla alındığı ve Türkiye'deki hesaplarına transfer edildiğine dair davalı adına alıcı sıfatıyla imzalanmış "tahsilat/alındı" makbuzu birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu konutun satış bedelinin davacıdan tahsil edilmiş olduğunun kabulü gerektiği, konutun davalı tarafından davacıya teslim edilmesi gerekirken, teslim edilmediği, sözleşme gereği en geç 2017 Mayıs ayı sonundan dava tarihi 14.05.2018'e kadar davacının cezai şart olarak davalıdan talep edebileceği 11 ay 15 günlük süreye ait tutarın (300,00 USD * 11,5 ay) 3.450,00 USD olduğu, cezai şart asıl alacağı olan 3.450,00 USD'ye dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına devlet bankalarının ödediği en yüksek faiz oranının, dava tarihi itibariyle yıllık %4,50, birer yıllık dönemler itibariyle değişen oranlarda işletilmesi gerektiği, 14.05.2018 dava tarihi itibariyle TC.Merkez Bankası USD efektif satış kurunun 4,2712 olduğu, keşif yapılarak dava değerinin belirlendiği, temsilcinin yaptığı sözleşmeyle uyumlu olarak taşınmazın davalıya devredildiği, evvelindeki teslim olgusunun ise davalı tarafça ispat edilemediği, davacının tapu iptal ve tescil ve 3.450 USD cezai şart alacağına ilişkin davasının haklı olduğu..." gerekçesiyle; davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, cezai şart talebi yönünden davanın kabulü ile 3.450 Amerikan Dolarının dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının Amerikan Doları(USD) ye uyguladığı en yüksek faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Mahkemenin görevine ilişkin itirazlarını yinelediklerini, arada gerçek anlamda bir sözleşme ya da tüketici ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafça ileri sürülen sözleşmelerin her zaman düzenlenebilecek türden fotokopi belgeler olup ne zaman düzenlendiklerinin meçhul olduğunu, tahsilata ilişkin belgenin dahi fotokopi olduğunu, dosyadaki hesap hareketlerine bakıldığında para aktarımının olmadığını, hayal ürünü fotokopi belge (sözleşme) ile avantaj elde edilmeye çalışıldığını, uyuşmazlığın esasının müvekkili şirket ile ihbar olunan ...arasındaki adi ortaklığın tasfiyesindeki çıkar çatışmasından ibaret olduğunu, soyut "Hesaplara aktarıldı." içerikli belgenin her zaman düzenlenebilecek nitelikte olup kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; yüklenicinin (yap-satçı) temliki iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, takyidatların terkini, cezai şartın tahsili, ikinci kademede takyidattan ari olarak tescilin mümkün olmaması halinde bedelin tazmini istemlerine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.