Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3871 E. 2024/5218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında, taşınmazın bir kısmına bina inşa edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yapının kaldırılması ile karşı davada temliken tescil taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılarca ileri sürülen fiili taksim iddialarının ispatlanamaması ve davalıların ev yaptıkları yer dışında davacıların kullanabilecekleri başka yerlerin de bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin asıl ve karşı davaların reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/147 E., 2024/255 K.

DAVACI –KARŞI DAVALILAR : ..., ..., ... vd.

DAVALI –KARŞI DAVACILAR : ..., ...

DAVA TARİHİ : 29.11.2012

KARAR : Asıl ve karşı davaların reddine

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi, ecrimisil, karşı davada temliken tescil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davaların reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı – karşı davalılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, dava konusu 1946 parsel sayılı taşınmazın, paydaşlar arasındaki taksime göre davacılara ait olan kısmına davalı paydaş tarafından bina inşa edilmek suretiyle müdahale edildiğini belirterek; el atmanın önlenmesini, yapının kal’ini ve ecrimisil ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı – karşı davacılar vekili, dava konusu taşınmazda bina yaptırması için davalı ...’nin babasının ...'ye izin vermesi üzerine, dava konusu yapının 1983 yılında davalı tarafından inşa edildiğini, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, temliken tescile yönelik karşı davası ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2012/740 Esas, 2016/239 Karar sayılı kararıyla, davacı karşı davalılar lehine intifadan men koşulunun oluşmadığı belirtilerek, asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.09.2020 tarih ve 2018/5685 Esas, 2020/5100 Karar sayılı kararıyla; "taşınmazın başında yapılacak keşifte taraf tanıklarının beyanlarının alınması, tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığının veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının tespit edilmesi, varsa çekişmeli yerlerin kimin kullanımına terk edildiğinin, yoksa, davacıların, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandıkları ya da kullanmalarına uygun bir kısım olup olmadığının saptanması, ecrimisil istenen dönemler için, hangi taşınmazın, hangi davalı tarafından, hangi dönemlerde kullanıldığının ya da kullanılıp kullanmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, kullanım var ise, kullanımın niteliğinin tespiti ile intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulması, davalıların ve davacıların taşınmazlardaki pay oranları / hisse oranları da göz önünde bulundurulmak denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, ondan sonra, davacı/karşı davalılar vekilinin el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davalı – karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, davalı – karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine" karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 01.12.2022 tarih, 2021/1358 Esas, 2022/369 Karar sayılı kararı ile davalının taşınmazda hukuka aykırı müdahalesinin varlığı ile davacının davalıya yönelik olarak intifadan men koşulun gerçekleşmiş olduğu belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

4. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Dairemizin 13.04.2023 tarihli ve 2023/1082 Esas, 2023/2210 Karar sayılı kararıyla; "davacılarca ileri sürülen fiili parselasyon (taksim) iddialarının ispatlanamadığı, tarafların paylı mülkiyetindeki tarla nitelikli 1300 m² toplam yüzölçümlü ana taşınmazda, davalıların ev yaptıkları "K2" ile gösterilen 171 m² oturumlu yerin dışında davacıların kullandıkları ya da kullanabilecekleri başka yerlerin de bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği" belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılarca ileri sürülen fiili taksim iddialarının ispatlanamadığı, tarafların paylı mülkiyetindeki tarla nitelikli 1300 m² toplam yüzölçümlü ana taşınmazda, davalıların ev yaptıkları "K2" ile gösterilen 171 m² oturumlu yerin dışında davacıların kullandıkları ya da kullanabilecekleri başka yerlerin de bulunduğu anlaşıldığından asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı – karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı – karşı davalılar vekili temyizinde, bozma ilamının yerinde olmadığını, muhtemelen eksik inceleme veya sehven değerlendirme sonucu böyle bir karar verildiğini, yerel mahkemenin de bu haksız karara uyarak karar verdiğini, davalının davranışının haksız olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşı davada temliken tescile yöneliktir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı – karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.