Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4001 E. 2024/5628 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro yenileme çalışmaları sırasında davacıya ait taşınmazın tapu kaydına "mera parseli ile mükerrerlik vardır" şerhinin işlenmesi nedeniyle, davacının bu şerhin kaldırılmasını talep etmesi üzerine çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mükerrer tapu kayıtlarının her ikisinin de aktif durumda olması ve dava konusu şerhin yasal dayanağının bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/603 E., 2024/647 K.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/7 E., 2017/173 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro yenileme çalışmaları sırasında müvekkilinin maliki olduğu dava konusu 101082 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera parseline binmeli olması sebebiyle, bu taşınmazın tapu kaydına mükerrer şerhi verildiğini ileri sürerek, şerhlerin kaldırılmasını ve yapılan kadastro yenileme çalışmalarını iptali ile şirkete ait alanın düzeltilmesini talep etmiş, kadastro yenileme çalışmalarının iptaline ilişkin talep bu davadan tefrik edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli ve 2017/7 Esas, 2017/173 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

2.Davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 12.11.2020 tarihli ve 2018/1329 Esas, 2020/1038 Karar sayılı kararıyla başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulü sonucu "davacının malik olduğu, Ankara ili,...İlçesi,...Mahallesi, 101082 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine 05.03.2014 gün ve 6225 yevmiye ile işlenen "bu parselde mera parseli ile mükerrerlik vardır." "şerhin terkinine" karar verilmiştir.

3.Davalı vekilinin temyiz başvurusunda bulunması üzerine Dairemizin 09.02.2022 tarihli ve 2021/2011 Esas, 2022/836 Karar sayılı kararıyla Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bozma kararına uyulduktan sonra Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 20.01.2023 tarihli ve 2022/693 Esas, 2021/61 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin önceden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.11.2023 tarihli ve 2023/4543 Esas, 2023/5685 Karar sayılı kararıyla; "Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373’üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bozma ilâmına uyulduğu, bundan sonra yapılacak işin bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekten ibaret olduğu, ancak Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilâmının yanlış yorumlanarak daha öncesinde kaldırılmasına karar verildiği, dolayısıyla hükümsüz hâle gelen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 19.04.2024 tarihli ve 2024/603 Esas, 2023/647 Karar sayılı kararıyla bozma ilamına uyularak; "...dosyadaki tapu kayıtlarından davacının 29.07.2013 tarihinde malik olduğu arsa niteliğindeki 101082 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine 05.03.2014 gün ve 6225 yevmiye ile 'Bu parselde mera parseli ile mükerrerlik vardır.' beyanının bulunduğu, mükerrer tapu kayıtlarının her ikisinin de aktif durumda olduğu, bu durumda dava konusu şerhin yasal dayanağının bulunduğunun anlaşıldığı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373’üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bozma ilâmına uyulduğuna göre bundan sonra yapılacak işin bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekten ibaret olduğu ve davanın reddine karar vermenin gerektiği..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

- Davacı vekili,

1. Kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu,

2. Dava konusu taşınmazın 926 parsel sayılı taşınmazdan şüyulandığını,

3. Edinim tarihinde tapu kaydında parselin mera parseli ile binmeli olduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığını,

4. Müvekkilinin taşınmazı tapu siciline güven ilkesine dayalı olarak satın aldığını,

5. Bu ilke gereğince alınan taşınmazın tapu kaydına sonradan mera parseli ile binmeli olduğuna dair şerh konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,

6. Mükerrer olduğunun kabulünde dahi bunun ancak taşınmazın 2.889,25 m2’lik yüzölçümü ile sınırlı olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlkDerece Mahkemesinekararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.