"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/275 E., 2023/303 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'nın ... 6. Noterliğinin 04.05.1972 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 936 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 250/60000 payını diğer davalı ......'ya satışı vaadinde bulunduğunu, adı geçen davalının da taşınmazdaki payını Üsküdar 2. Noterliğinin 03.04.1996 tarihli temliknamesi ile müvekkiline temlik ettiğini ve taşınmazın müvekkiline teslim edildiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.a. Davalılardan ......, davaya herhangi bir itirazının olmadığını, diğer davalıdan satış vaadi sözleşmesiyle aldığı 250/60000 payı, davacı tarafa temlikname ile sattığını ve bunun karşılığında bedeli de aldığını belirtmiştir.
b. Davalılardan ...... ve yargılama aşamasında ölümü üzerine davaya dahil edilen mirasçıları, davaya cevap vermemişlerdir.
2.a. Davalılardan Eyüp Vlora, davaya cevap vermemiştir.
b. Davalılardan Eyüp Vlora'nın yargılama aşamasında ölümü üzerine davaya dahil edilen mirasçıları vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin murisi tarafından taşınmazın satışının yapılmadığını, karşı tarafça satış bedelinin de ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesinin hukuki sonuç doğuracak bir sözleşme olmadığını ve satış vaadinin de zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.07.2002 tarihli ve 1998/1139 Esas, 2002/588 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile 936 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 250/60000 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmün, 12.09.2002 tarihinde kesinleşerek tapuda, 17.09.2002 tarihinde infaz edildiği görülmüştür.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1.Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 05.12.2013 tarihli ve 2013/12410 Esas, 2013/15211 Karar sayılı kararıyla tebligat usulsüzlüğü sebebiyle taraf teşkili sağlanamadığından Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak davalı ...'nın yargılama esnasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
3.İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.07.2015 tarihli ve 2014/125 Esas, 2015/455 Karar sayılı kararıyla görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karar, 07.10.2015 tarihinde kesinleşmiş olup yargılamaya İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmiştir.
4.İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.02.2018 tarihli ve 2015/374 Esas, 2018/43 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile dava konusu Üsküdar ilçesi,... Mahallesi, 936 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda davalılar (muris ...) adına kayıtlı 250/60000 payın iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu karara karşı süresi içinde dahili davalılar ... ve Gölören Vlora temyiz yoluna başvurmuşlardır.
5.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarihli ve 2019/2534 Esas, 2020/2378 Karar sayılı kararıyla; "...mahkemece davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, muris ... ve mirasçılarının dava konusu 936 ada 1 parsel sayılı taşınmazda payı bulunmadığından infaza elverişli bir hükmün kurulmasının gerektiği..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6.Bozma kararına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi yoluna başvurulması üzerine aynı Dairenin 25.01.2021 tarihli ve 2020/2647 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararıyla; "...Üsküdar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 1998/1139 Esas, 2002/288 Karar sayılı ve 09.07.2002 tarihli kararının kesinleştirilmesi üzerine ilam tapuya tescil edilmiş Dairemizin 05.12.2013 tarihli bozma ilamı üzerine ilk karardaki kesinleşme şerhi yersiz, yapılan tescil ise yolsuz hale gelmiştir. Bozma ilamı üzerine taraf teşkili sağlanmak suretiyle yapılan yargılama sonucu 01.02.2018 tarihli kararı ile devrolunan payın iptaline davacı adına tesciline dair hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılması gereken 12.09.2002 tarihli kesinleştirme şerhinin iptali ile bu kesinleştirme şerhine dayalı olarak yapılan tescil nedeniyle 250/60000 hissenin tapuya yapılan tescilin iptaline, taraf teşkili sağlandıktan sonra aynı sonuca varıldığından 01.02.2018 tarihli kararda olduğu gibi payın davacı adına tesciline şeklinde hüküm kurulmalıdır..." gerekçesiyle 27.02.2020 tarihli bozma kararının kaldırılarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
7.Mahkemece bozma kararına uyulmuş, bozma sonrasında 14.11.2022 tarihli imar uygulaması ile dava konusu 936 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 936 ada 39 parsel sayılı taşınmaz ismini almış ve taşınmazın önceki isminde yer alan ve davaya konu edilen hissenin bu taşınmaza 12791/298884 oranında tescil edildiği anlaşılmıştır. Tapu müdürlüğünce davacı adına hatalı olarak tescil edilen hissenin 02.03.2023 tarihinde muris ... adına tekrar tescil edildiği belirtilmiştir.
8.İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli ve 2021/275 Esas, 2023/303 Karar sayılı kararıyla; "...satış vaadi sözleşmesinde ...'nın taşınmazda 2694/60000 hisseyle malik olduğu, satış sözleşmesinde 500.000,00 TL'nin peşin ödeneceği, peşin ödeme yapıldığında da 150/1200 hissenin devredileceği, peşin ödemenin sözleşmenin imza anında yapılacağının kabul edilmesi nedeniyle sözleşme imzlandığında 500.000,00 TL'nin ödendiğinin kabulünün zorunlu olduğu, 150/1200 hissenin verileceğinin öngörülmesi nedeniyle 1200 hisse 2283,38 m2'ye tekabül ettiğinden 150 hissenin de 285.42m2'ye tekabül ettiği, davalı ......'nın dava konusu taşınmaz için sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğinden davanın kabulünün gerektiği, davalı ...... tarafından davanın ilk celse kabul edildiği, davanın açılmasında kusuru olmadığından davalının yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı..." gerekçesiyle davanın kabulü ile davalılar ... ile ... murisleri ...... Mahallesi 936 ada 39 parselde kayıtlı 12791/298884 hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili,
1. Kararın hatalı olduğunu,
2. Taşınmazın teslim edilmemiş olduğunu,
3. Murisleri ile diğer davalı ...... arasında tanzim edilen satış sözleşmesinin geçerli olmadığını,
4. Zira sözleşmenin şartlı olarak yapıldığını,
5. Ayrıca hisselerin sözleşme tarihi itibariyle belirlenebilir olmadığını,
6. Satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğradığını,
7. Ayrıca hisselerin sözleşme tarihi itibariyle belirlenebilir olmadığını,
8. Sözleşme konusu bedelin ödenmediğini,
9. Satış vaadi sözleşmesindeki bedelin dava tarihindeki değerinin depo edilmesinin gerektiğini,
10. Satış vaadi sözleşmesinin ifa kabiliyetinin olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.