"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1348 E., 2024/1027 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/373 E., 2024/93 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davacıya ait ... Mahallesi 326. Sokak No: 40...Sakarya adresinde bulunan taşınmazda davalının 20 yılı aşkın süredir işgalci olduğunu, dava konusu taşınmaz ile ilgili davacı adına emlak vergisi beyannamesinin bulunduğunu, davacı tarafından gönderilen ihtarnameye rağmen haksız işgalin sürdüğünü iddia ederek el atmanın önlenmesine ve 2018-2022 yılları arası 1.000,00 TL (belirsiz alacak) ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; tarafların kardeş olduğunu, dava konusu yerin uzun süre tarafların babasının zilyetliğinde bulunduğunu, müvekkilinin geçirdiği felç nedeniyle dava konusu gecekonduda ikamet ettiğini, ortak murisin tüm mal varlığını erkek çocuklarına verdiğini, davacıdan bu taşınmazlardan hak talep etmesi üzerine davacının misilleme olarak işbu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; "... davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu davada tapuda kayıtlı bir mülkiyet hakkı bulunmadığı, belediye tarafından herhangi bir belge aranmaksızın gelir elde etme adına kabul edilen emlak vergi beyannamesinin mülkiyet hakkını tevsik eden bir özelliği bulunmadığı, kaldı ki bu beyannamenin de açılan dava ve dava öncesi gönderilen ihtarname ile aynı dönemde olduğu görüldüğünden davacı tarafça açılacak davaya dayanak elde etme adına bu beyannamenin verildiği yönünde değerlendirme yapıldığı, öte yandan dava dilekçesinde hem mülkiyet hakkına, hem de zilyetliğin korunmasına dayalı dava sebebi yapıldığı görülmekle, zilyetliğin korunmasına dair davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu" gerekçesiyle davacı tarafın aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
Hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...dava konusu taşınmaz üzerinde davacının veya murisinin kayden mülkiyet hakkının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Tarafların kardeş olduğunu,
2.Davalının dava konusu yeri ortak murisin ölümünden sonra uzun zamandır kullandığını,
3.Mirasçılara kullanım bedeli ödemediğini,
4.Davanın kabul edilmesi gerektiğini,
5.Davanın el atmanın önlenmesi istemli olduğunu belirtmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Yapılan inceleme sonucunda temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.