"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 10.09.2024
SAYISI : 2024/1131 E., 2024/1384 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Artvin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/550 E., 2023/710 K.
Taraflar arasındaki ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm tarihi itibariyle kesin olup istinafa kabil bir karar olmadığından, başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 10.09.2024 tarihli ek kararla davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktarı itibariyle kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2024 tarihli ek kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 156 ada 15 parselde 1/2 hisse ile malik olduklarını, dava dışı eski malik ...'un 07.10.2022 tarihinde 10.000,00 TL bedelle hissesini davalıya sattığını, bu satışın müvekkiline bildirilmediğini, bedelin yatırılacağını belirterek, ön alım hakkına dayalı davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; satış işleminin gerçekte bağış olduğunu, davalı ile satıcının akraba olduklarını, bu hususun işlemde muvazaa yapılamayacağının istisnası olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından ön alım hakkı nedeniyle davanın kabulüne, 156 ada 15 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kesin karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kesin olarak usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davanın ayni hakka ilişkin olduğundan usulde ret kararı verilemeyeceğini, bilirkişi raporlarında taşınmazın değerinin 414.213,00 TL olarak hesaplandığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunu değerlendirme kararı
Bölge Adliye Mahkemesi 10.09.2024 günlü ek karar ile; davalı vekilinin, temyiz başvuru dilekçesi ile kesin nitelikteki Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurduğundan temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
C. Ek karara karşı temyiz yoluna başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2024 günlü ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
D. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili 10.09.2024 günlü ek karar ve karara karşı temyiz dilekçesinde; daha önce sunduğu temyiz dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
E. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 inci maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar düzenlenmiş olup, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. Belirtilen parasal sınır 2024 yılı için 28.288,00 TL'dir.
Başlangıçta dava değerinin belirlenmesinde inisiyatif davacıda ise de, Kanun'un 26 ncı maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık” ilkesi sadece davacının değil, davalının da taleplerinin nazara alınmasını emrettiğinden, kanun yoluna başvurulması halinde davacının talepleri yanında, davalının taleplerinin de Mahkemece değerlendirmeye alınması gerekir. Aksi halde, davacının belirlediği değeri aşan davalı taleplerinin dikkate alınmaması, verilen kararın davalı tarafından kanun yoluna götürülmesi ve denetlenmesi engellenmiş olacaktır. Bu durum, davalının davada kendisini savunmasına ve adil yargılanmasına engel olacak nitelikte bulunduğundan, temyiz hakkının dava değerine veya hüküm altına alınan değerine göre belirlenmesi sırasında Kanunu'nun 341 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri ile 362 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca istinaf ve temyiz sınırı belirlenirken davalı tarafın ileri sürdüğü taleplerin de nazara alınması kanuna, hukuka ve hakkaniyete uygun bir değerlendirme olacaktır.
Somut olayda; davacı dava konusu payın 14.243,09 TL bedelle davalıya satılmasına dair işleme karşı ön alım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talep etmiş, davalı yan ise, taşınmazın gerçek bedelinin yüksek olduğunu ileri sürmüş, temyiz dilekçesinde dava konusu payın değerinin bilirkişi raporunda 414.213,00 TL olduğunu belirtmiştir. Savunma yoluyla ileri sürülen değer karar tarihi itibariyle geçerli olan 28.288,00 TL’lik istinaf kesinlik sınırının üzerinde kalacağından davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince esastan bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken usulden ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2024 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.