Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4370 E. 2024/5911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasın reddi davasında, terekenin borca batık olup olmadığı ve davacıların mirası hükmen reddetmiş sayılıp sayılmayacakları uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin terekesinin borca batık olduğunun tespit edilmesi ve davacı mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelecek herhangi bir davranışta bulunmadıkları gözetilerek, yerel mahkemenin mirasın hükmen reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/189 E., 2023/827 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ..., ... vd.

DAVA TARİHİ : 30.09.2014

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen mirasın hükmen reddi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris ...'ün 14.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunu, müvekkilleri mirasçıların terekeyi kabul etmediklerini belirterek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, murisin 14.02.2011 tarihinde öldüğünü, Mahkemece murisin terekesinin borca batık olup olmadığının tespiti için araştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.06.2016 tarihli ve 2014/485 Esas, 2016/322 Karar sayılı kararı ile "davacıların murisi ...'ün terekesinin, ölüm tarihi itibarıyla aktif toplamının 30.957,02 TL, pasif toplamının 100.071,89 TL olduğu, muris ...'e ait ölüm tarihi olan 14.02.2011 tarihine kadar olan vergi cezasının bulunduğu, bu nedenlerle murisin terekesinin borca batık olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 22.06.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 06.10.2020 tarihli ve 2016/16226 Esas, 2020/5882 Karar sayılı kararıyla "borcun, miras bırakanın şahsi vergi borcu değil, ortağı olduğu ... İnşaat Ahşap Dekorasyon Mimarlık İthalat ve İhracat San. Tic. Ltd. Şti.,... Ticaret Mer. Yap. İnş. Tur. Paz. San. Tic. A.Ş....e İnş. Taah. Tur. Paz. İth.İhr. A.Ş.’nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 22.07.1998 tarihli ve 4369 sayılı Yasayla değişik 35 inci maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna 25.05.1995 tarihli ve 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35 inci madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacalılar kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, miras bırakanın; “Ortağı” ve “Temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “Koyduğu sermaye hissesi oranında’’ doğrudan doğruya; “Temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Miras bırakanın yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez. Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; miras bırakanın, “Ortağı” ve “Yasal temsilcisi” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve miras bırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borat karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru bulunmamıştır." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “murisin terekesinin, ölüm tarihi itibarıyla, aktif toplamının 30.957,02 TL, pasif toplamının 100.071,89 TL olduğu, murisin ortağı olduğu ve vergi borcundan sorumlu olduğu şirketin aktif mal varlığının tespit edilememesi neticesinde amme alacağının şirketin mal varlığından tahsilinin mümkün olmadığı, murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı, bu halde muris ...’ün ölüm tarihinde terekesinin borca batık olduğu, davacıların murisin ölümünden sonra terekeyi kabul anlamına gelecek herhangi bir açık, zımni yada örtülü bir beyan yahut muvafakat da bulunmadığından, mirası hükmen reddetmiş sayıldıkları" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Mirasın hükmen reddi şartlarının oluşmadığını,

b. Davanın süresinde açılmadığını,

c. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, beyan etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.