Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4378 E. 2024/5544 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın ifrazının mümkün olmaması nedeniyle alıcının tapu iptali ve tescil talebinin reddine karşılık, tazminat talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ifrazı mümkün olmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, ancak satış vaadi sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeniyle alıcının tazminat talebinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin tazminat talebini kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/1264 E., 2024/772 K.

DAHİLİ DAVALILAR : ... Mirasçıları

DAVA TARİHİ : 16.03.2015

KARAR : Tapu iptali ve tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı, tazminat talebinin kabulü

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında... Noterliği'nin 26.01.1993 tarihli ve 1398 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin ekinde yer alan krokide dava konusu 78 ada 72 parsel sayılı taşınmazın B harfi ile gösterilen 15x15 metre kare kısmının davacı tarafından satın alındığını ve bu yerin davacıya teslim edildiğini, sözleşme konusu bedelinin de davalıya ödendiğini ileri sürerek, dava konusu kısmın ifraz edilerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yurt dışında yaşadığını, dava konusu yerin davacıya teslim edilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirlenen yerin ifrazdan sonra verilememesi durumunda aynı parselden aynı yüzölçümünde başka bir yerin verileceğinin taahhüt edilmesinin de yerin teslim edilmediğinin açık bir göstergesi olduğunu, davanın zamanaşımı süresinden sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay 14. (Kapatılan) Hukuk Dairesince bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 15.03.2022 tarihli ve 2019/62 Esas, 2022/337 Karar sayılı kararı ile "...davanın zaman aşımı nedeniyle reddine..." karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Mahkemenin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen 22.12.2022 tarihli ve 2022/5205 Esas, 2022/1993 Karar sayılı karar ile "...davacının, satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı yeri çevirerek çit ve tel örgü ile sınırladığından eylemli olarak taşınmazın bu bölümüne zilyet olduğu, satış vaadi sözleşmesinde satıma konu edilen yerin zilyetliği teslim edilmiş ise zamanaşımı def'inde bulunmanın...hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu...satış vaadi sözleşmesine konu yer üzerinde yapı inşa edilerek kat mülkiyetinin oluşturulduğu, bu hali ile taşınmazın bu bölümünün ifrazı ile davacı adına tescilinin fiilen mümkün bulunmadığı, davacının tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekmekte ise de, sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle davacının tazminat istemi hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımı sebebine dayalı olarak reddine karar verilmesinin doğru olmadığı..." gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen karar ile; "...ifa imkansızlığı meydana gelen arazinin dava tarihi itibariyle değerinin bilirkişi raporunda 146.250,00 TL tespit edildiği, davacının dava dilekçesinde taşınmazın değerinin tespiti ile şimdilik 100.000,00 TL'nin kendisine ödenmesini talep ettiği..." gerekçesiyle "...1.Davacının tapu iptali ve tescili talebi yönünden, davanın reddine yönelik karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...2.Davacının tazminat talebinin kabulü ile 100.000,00 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı terekesinden alınarak davacıya verilmesine..." karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda (IV.2.) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

Davacı temyiz dilekçesinde;

a. Yargıtay bozma ilamı ile dava konusu yerin tel örgü ile çevrilerek zilyetliğinin kendisine ait olduğunun sabit bulunduğunu,

b. Davalı tarafından kendisinin yurt dışında bulunduğu dönemde kötü niyetli olarak taşınmaz üzerine bina yaptığını,

c. Davalıların murisinin düzenlediği vasiyetnamede taşınmazı kendisine vasiyet ettiğini ancak kendisinin bu vasiyetnameyi kayıtsız şartsız reddederek haklılığını bu dava ile aradığını,

d.Mahkemenin gerekçeyi birkaç cümle ile açıkladığını, emsal kararlara göre davasının kabulünün gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ...'nin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.