Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4415 E. 2024/5337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdarece tahsis edilen bir taşınmazın bedelsiz kullanımı nedeniyle ecrimisil talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf talebini reddeden kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1607 E., 2024/1531 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/190 E., 2023/786 K.

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince idarenin kira bedeli talep edeceğini belirtmeden ve kira sözleşmesi yapmadan teslim ettiği yer için kira bedeli talep edemeyeceğinden yer teslimi yapılması suretiyle haksız işgalden bahsedilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı miktar itibariyle kesin olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; İstanbul İli,...i İlçesi,...Mahallesi, Aile Sağlığı Merkezinde Aile Hekimi olarak görev yapan davalının,

07.2019-03.2021 tarihleri arasında yasal

mevzuat çerçevesinde idareye tahsisli binalarda sağlık hizmeti vermesine

rağmen, idareye herhangi bir ödemede bulunmadığını, idarece rayiç bedel

belirleme komisyonu tarafından hazırlanan ve kendisine tebliğ edilen fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 6.761,44 TL ecrimisilin dönemsel faizleriyle beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Hekime Kurum tarafından kamu hizmeti ifası sebebiyle yer tesliminin yapıldığı, davacı idarenin kira bedeli talep edeceğini belirtmeden ve kira sözleşmesi yapmadan teslim ettiği yer için kira bedeli talep edemeyeceğinden yer teslimi yapılması suretiyle haksız işgalden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kira sözleşmesi bulunmasa dahi zararın talep edilebileceğine ilişkin emsal kararlar bulunduğunu ve 6.761,44 TL kamu zararı oluştuğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince 06.10.2023 tarihinde karar verildiği, hüküm tarihi itibarıyla miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verilen kararların kesin olduğu, 6.761,44 TL olan talebe ilişkin olarak verilen kararın 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesi gereğince davacı yönünden kesin olduğu gerekçesiyle, miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK'nın 352/(1)-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesinin (1) No.lu bendinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 341. maddesinin (2) No.lu bendinde ise, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 41.maddesi ile de, maddede yer alan "binbeşyüz" ibaresi, "üçbin" şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.

Öte yandan, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen Ek 1. madde 2. fıkra gereğince, HMK'nın 341. maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı öngörülmüştür.

Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar istinaf edilemeyeceğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/(1)-b maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.