Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4448 E. 2025/249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile yoluyla tesis edildiği iddia edilen ipoteğin terkinine ilişkin davada, hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, ipoteğin sonuçlarından haberdar oldukları tarihten itibaren işlemeye başlayan hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları, koronavirüs tedbirleri kapsamında sürelerin durmasının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek, mahkemenin davayı usulden reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/82 E., 2024/172 K.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların davalı şirkete borçlarının olmadığını, taşınmaz bedelinin davacıların babası tarafından davalı ...'e önceden banka aracılığıyla ödendiğini, ancak davalı ... tarafından satış işleminin zorunlu bir prosedürüymüş gibi göstermek suretiyle Türkçe bilmeyen davacıları kandırarak taşınmaza ipotek tesis ettirildiğini, davacılar tarafından ipotek nedeni ile borçlanıldığının çok sonradan öğrenildiğini ileri sürerek hileli bir şekilde tesis edilen ipoteğin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; satış ve ipotek işleminin davalı tarafından gerçekleştirilmediğini, ipotek işleminin tarafı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

2. Davalı ... Group Tur. San. Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından taşınmaz bedelinin 2 ay sonra ödenmek koşulu ile taşınmazın satın alındığını, güvence olarak da taşınmaz üzerinde ipoteğin tesis edildiğini, bedelin ödenmemesi üzerine davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, resmi senedin aksinin iddia edildiğini, davacıların işlem anında tercümanları eşliğinde işlemin gerçekleştirildiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.11.2021 tarihli ve 2021/350 Karar sayılı kararıyla davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin 25.11.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2022/1168 Karar sayılı kararıyla; davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.12.2023 tarihli kararıyla; resmi senet içeriğinin ve sonuçlarının ipotek tarihi olan 30.11.2018 itibari ile öğrenildiği, kaldı ki davacıların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/71696 sayılı soruşturma dosyasında davalı ... tarafından dava konusu ipotek nedeniyle dolandırıldıklarından bahisle 22.04.2019 tarihinde şikayetçi oldukları dikkate alındığında davanın Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, öte yandan, ipoteğe ilişkin resmi senedin aksi aynı kuvvette delil ile ispatlanmadığından; ipoteğin herhangi bir borca dayanmadığı, yolsuz veya dayanaksız olduğu düşünülemeyeceği, hal böyle olunca, davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların 1 senelik hak düşürücü süreden sonra dava açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde özetle; resmi senet içeriğinin ve sonuçlarının ipotek tarihi olan 30.11.2018 itibari ile öğrenildiğini ileri sürülemeyeceğini, davacılar tarafından ipotek ve sonuçlarından 22.04.2019 olan şikayet tarihinde haberdar olunduğunu, koronavirüs tedbirleri kapsamında sürelerin durması nedeni ile davanın süresinde açıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, hile sebebine dayanılarak ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı fazla alınan harcın temyiz edene iadesine,

Yargıtay duruşma vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.01.2025 tarihinde oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.