"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2196 E., 2024/2345 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVA TARİHİ : 16.09.2022 - 03.11.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/45 E., 2024/75 K.
Taraflar arasındaki ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... vekili asıl dava dilekçesinde; davacının da hissedarı olduğu 3157 ada 6 parsel sayılı taşınmazda dava dışı Muzaffer Kaya’nın 16.04.2021 tarihinde 130.000,00 TL bedelle davalı ...’e pay sattığını, davacının ön alım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı ... vekili birleştirilen dava dilekçesinde; dava konusu 3157 ada 6 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ... Nazif Cenan’ın 15.03.2021 tarihinde davalı ...’e pay sattığını, satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, davacının hesaplanacak rayiç değer üzerinden ön alım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleştirilen davalara yönelik cevap dilekçesinde; davacı ile davalının taşınmazda hissedar olduğunu, hissedarlar arasında şufa davası açılamayacağından husumet ve hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, eksik harcın tamamlanmadığını, satış tarihi ile dava tarihi arasında iki yıla yakın bir süre geçmesi nedeniyle emlak piyasasında meydana gelen olağanüstü artışların göz önüne alınması gerektiğini, dava konusu hisse değerlerinin günümüz rayiç arsa değerlerine göre yeniden belirlenmesi ve ortaya çıkacak güncel değer üzerinden karar verilmesinin hakkaniyet gereği olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ön alım davasına ilişkin koşulların davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde:
a. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava değeri üzerinden tamamlanması gereken harç yatırılmadan hüküm kurulduğunu, kararda iadesi gereken harcın hatalı ve yanlış hesaplandığını, tamamlanmayan harç üzerinden vekalet ücreti hesabı yapıldığını,
b. Davacının satıştan yeni haberdar olduğu iddiasının iyi niyetten uzak olduğunu, davanın kötü niyetli ve sebepsiz zenginleşme amacıyla açıldığını,
c.Taşınmazın yaklaşık 2 yıl önceki satış bedelinin değil, dava tarihi itibari ile değerinin belirlenmesi suretiyle depo edilecek tutarın hesaplanmasını istedikleri halde bu itirazlarının dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda da bunların hiçbirisine yer verilmediğini, şufa bedeli olarak tapu sicilinde gösterilen değerlerin esas alınmasının hakkaniyet ile bağdaşmayan ve çıkarlar dengesini bozan bir durum oluşturduğunu, buna ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının da dikkate alınmadığını,
d. İstinaf Mahkemesince itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen davalarda ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Birleştirilen dava yönünden; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Asıl dava yönünden; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dosya içeriğine göre davalının temyiz ettiği ve hüküm altına alınan toplam miktar 132.600,00 TL olup 2024 yılı kesinlik sınırı olan 378.300,00 TL’nin altında kaldığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl dava yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Birleştirilen dava yönünden; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.