"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2060 E., 2024/1170 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/143 E., 2021/211 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ...geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili özetle; 19.03.2001'de ölen tarafların ortak murisi ...'ın terekesi için taraflar arasında 21.05.2001 tarihli miras taksim sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeyi davacılardan ...'ın diğer davacılar adına velayeten akdettiğini, çünkü sözleşme tarihinde diğer davacıların 18 yaşından küçük olduklarını, fakat velayeten akdedilen sözleşmenin çocuklara kayyım atanmadan ve hakim onayı alınmadan yapıldığından 743 sayılı Medeni Kanun'un 271. maddesine göre geçersiz olduğunu, ayrıca davacı ...'ın, taraflarına bırakılan 22 ada 1 parsel sayılı taşınmazın daha değerli olduğu yönünde davalılar tarafından kandırılması neticesinde taksim sözleşmesini akdettiğini, davacı ...'ın okuma yazma bilmediği için taraflarına bırakılan taşınmazın daha değersiz olduğunu anlayamadığını, davalılara verilen 2986 parsel sayılı taşınmazın daha değerli olduğunu ve kandırıldığını sonradan anladığını ileri sürerek hile hukuki nedeninin yanı sıra 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 345. (743 sayılı Medeni Kanun'un 271. ) maddesi uyarınca 18 yaşından küçük çocuklara kayyım atanmaması ve hakim onayı alınmaması nedenleriyle de geçersiz olan miras taksim sözleşmesine istinaden davalılar adına yolsuz tescil edilen 2986 sayılı parselin tapu kaydının miras payı oranında iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili süresi içinde sunduğu cevap dilekçesiyle özetle; taksim sözleşmesinin geçerli olduğunu, davacının çocukları ile birlikte evde oturmak istediği için 22 ada 1 parselin davacılara bırakıldığını, 2001 yılı için taraflarına bırakılan 2986 parselin daha değersiz olduğunu ve bu parselin sonradan değerlendiğini, Manisa'da oturan davacı yanın kendisine bırakılan yerin değersiz olduğunu sonradan öğrendiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hile nedeniyle açılan davada 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, ayrıca kendilerine bırakılan yerleri kullanan davacıların, 2986 parsel değerlenince, aradan 17 yıl geçtikten sonra açtıkları davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve geçersizliğin ileri sürülebilmesi için öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin de çoktan geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; miras taksiminde davacıların 22 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yanı sıra ayrıca para da aldıklarının tanık anlatımlarından anlaşıldığı, 22 ada 1 parselin üzerine para alınmasının bu parselin 2986 parselden daha değersiz olduğunun bilinciyle hareket edildiğini gösterdiği, böylece iradenin hile ile sakatlandığından söz edilemeyeceği; ayrıca her ne kadar akit tarihinde 18 yaşından küçük olan davacılar ..., ... ... ve ...'a kayyım atanmaması ve hakim onayı alınmaması nedenleriyle miras taksim sözleşmesi geçersiz ise de; davacıların kendilerine bırakılan evde oturup sözleşmeyi benimsedikten ve üzerinden 17 yıl geçtikten sonra miras taksim sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürmelerinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kaldı ki reşit oldukları tarihten davanın açıldığı tarihe kadar geçen süreler esas alındığında davacı ...'ın 14 yıl boyunca, davacı ... ...'ın 9 yıl boyunca ve davacı ...'ın ise 7 yıl boyunca geçersizlik iddiasında bulunmayarak evi kullanmalarının sözleşmeye icazet verdiklerini gösterdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili özetle; davacı ...'ın iradesinin hile ile sakatlandığının ve davalılara bırakılan yerin daha değerli olduğunun ispatlandığını, davacı ...'un diğer davacılara velayeten akdettiği miras taksim sözleşmesinin TMK m. 345 (Eski MK m. 271) gereğince kayyım iştiraki ve hakim onayı olmadığından yok hükmünde olduğunu ve yok hükmündeki sözleşmeye istinaden davalılara devredilen taşınmazın yolsuz tescil edildiğini, yolsuz tescilde hak düşürücü sürenin ya da zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığını, ayrıca davacıların kamulaştırma parasının yatırılmasıyla aldatıldıklarını öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açtıklarını, reşit olduktan sonra 1 yıl içinde dava açılması gerektiğine ilişkin bir kuralın bulunmadığını, davacıların taksimle taraflarına bırakılan 22 ada 1 parseldeki konutta ikamet etmediklerini, il dışında yaşadıklarını, sözleşmeye icazet verdiklerinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve emsal niteliğindeki Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2021/5080 Esas, 2022/6125 Karar sayılı ilamına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf başvurusundaki gerekçeleri ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirastan taksim sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190, 369, 370 ve 371. maddeleri
2. 743 sayılı Medeni Kanun'un 2, 6, 271 ve 611. maddeleri
3. 818 sayılı Borçlar Kanununun 28 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 3701. hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekâlet ücreti 28.000,00TL'nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.