Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4623 E. 2025/580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar tarafından haksız olarak kullanılan ve üzerine gecekondu yapılan taşınmazla ilgili el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalılar tarafından yapılan haksız müdahalenin men'ine ve ecrimisil alacağının davacıya ödenmesine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/229 E., 2024/93 K.

Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden ... ve diğer müvekkillerinin murisi olan ...’in dava konusu 2137 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, adı geçen taşınmazın davalılar tarafından 18 yıldır haksız ve kötüniyetli olarak kullanıldığını, taşınmazın üzerine gecekondu yapıldığını, müvekkillerinin Almanya’da yaşaması sebebiyle müdahaleye engel olamadıklarını ve büyük zarara uğradıklarını ileri sürerek el atmanın önlenmesini, gecekonduların yıkılmasını ve belirsiz alacak olarak dava tarihinden geriye 18 yıllık 10.000,00 TL tutarındaki ecrimisilin tahsilini talep etmiş, daha sonra yıkım talebini atiye bıraktığını belirtmiştir.

II. CEVAP

1.Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın müvekkilleri tarafından iyiniyetli olarak 1984 yılından beri kullanıldığını, taşınmaz üzerindeki yapılar için gerekli olan vergi, harç ve aidat gibi ödemelerin eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, zamanaşımının dolduğunu, müvekkillerinin haksız değil hatalı işgalci olduğunu, önceden satın alınan arazi yerine hatalı bir şekilde davacılara ait olan taşınmaz üzerinde yapıların yapıldığını, bir kısım davacıların murisi tarafından hatalı işgale rızanın gösterildiğini, müvekkillerinin iyiniyetli olduklarını ve bina bedellerinin ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalılardan ...cevap dilekçesinde; davacıların iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava dışı paydaş ... ... ismindeki kişinin onayı ile kendisinin taşınmazda ikamet ettiğini ve karşı tarafça intifadan men'e yönelik ihtarda bulunulmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2016 tarihli ve 2011/491 Esas, 2016/304 Karar sayılı kararıyla; “davacıların davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ..., ... ve ... aleyhine açmış oldukları davanın pasif husumet nedeniyle reddine; davacıların davalılar ... ve ... aleyhine açmış oldukları davayı atiye terk ettiklerinden bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davacılar tarafından kal istemli dava atiye terk edildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davacılar tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan men'i müdahale davasının kabulüne, iş bu davalıların dava konusu Bağcılar ilçesi Mahmutbey köyünde kain 2137 nolu parsele bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalelerinin men'ine; davacılar tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açtıkları ecrimisil davasının kabulüne, 131.060-TL'si davacılar ..., ..., ..., kabulüne ..., ... ve ...'e; 131.007-TL'si davacı ...'a ait olmak üzere toplam 262.067-TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.12.2020 tarihli ve 2018/7551 Esas, 2020/7994 Karar sayılı kararında;“...mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanının bulunmadığı, müdahalenin men'ine karar verilen kısımların nereler olduğu, bahse konu tecavüzlerin nerede başlayıp nerede bittiği, hangi kısımdan (ve yapıdan) hangi davalının ne miktarda sorumlu tutulduğu, şartların varlığı halinde sorumlu tutulacak bu alan üzerinden hükmedilecek ecrimisil miktarının her bir davalı yönünden ne kadar olduğunun kesin olarak belirlenmediği, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı, var ise her bir davalı yönünden müdahale edilen alan ile bu alan baz alınarak hesaplanacak ecrimisil değeri üzerinden ayrı ayrı karar verilmesinin gerektiği, bu nedenle yeniden bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle tanıkların dinlemesinin, davacıların kayden paydaş olduğu çekişmeli taşınmaz üzerinde gerekli teknik ölçüm aletleri ile keşif yapılmasının, hangi davalının dava konusu taşınmazın hangi kısım ve/veya kısımlarına inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiğinin duraksamaya yol açmayacak şekilde saptanmasının bu yerlerin (infaza elverişli olacak şekilde) ölçekli ve koordinatlı fen bilirkişisi raporunda net olarak gösterilmesi ve ondan sonra infaza imkan verecek iş bu rapor da esas alınmak suretiyle kararı temyiz eden her bir davalı yönünden müdahale edilen alan ve bu alan üzerinden hesaplanacak ecrimisil alacağı yönünden dosya kapsamına uygun bir karar verilmesinin geretkiği ...” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2.Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.2024 tarihli ve 2021/229 Esas, 2024/93 Karar sayılı kararında; "...dava konusu 2137 parsel sayılı taşınmazın davacılar ve dava dışı kişiler adına paylı şekilde kayıtlı olduğu, davalıların çaplı taşınmaza kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, dava tarihi itibari ile davalılardan ..., ..., ... ve ...'un işgalci oldukları ve işgallerinin devam ettiğinin anlaşıldığı, ...yönünden davacıların temyiz isteminin bulunmaması sebebiyle onun hakkında pasif husumet yokluğundan ret kararının verildiği, her ne kadar bir kısım davalılar vekili tarafından davacılar vekilinin yıkım talebini atiye bırakmasına muvafakatlerinin bulunmadığı belirtilmişse de; bu konuyu daha önce temyize konu etmemesi nedeni ile yıkım istemi hakkındaki karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün aynen korunduğu, davalılardan ...hakkındaki müdahalenin men’i isteminin ise adı geçen davalının yapıyı yıktığını beyan etmiş olması sebebi ile konusuz kaldığı anlaşıldığından bu istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiği, davacılar vekili ve ilgili kişilerce temyiz edilmediğinden önceki hükümde yer alan 'Davacıların davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açmış oldukları davanın pasif husumet nedeniyle reddine' şeklindeki ifadenin aynen korunduğu, davacılar vekilinin davalılar ... ile ... yönünden açılan davayı atiye terk ettiğinden bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün de temyiz konusu edilmediğinden aynen korunduğu, dahili davalı ...'in yargılama sırasında dava konusu taşınmazda daha önce bir binası bulunduğunu ancak yıktığını beyan etmiş olduğu anlaşılmakla bu kişi yönünden müdahalenin men’i isteminin konusuz kaldığı, davalıların zamanaşımı itirazında bulunduğu, bilirkişi heyetinin 12.10.2022 tarihli ek raporlarında dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için ilk dönem ecrimisil bedeli belirlenerek ve ÜFE oranında yıllara göre artış uygulanarak ecrimisil hesabının yapıldığı, ancak hesaplamada davalılar ..., ...., .... ve ... için yanlış alanlar üzerinden paylaştırılmadığından hesaplamanın mahkemece yapıldığı..." gerekçesiyle "Davacıların davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açmış oldukları davanın pasif husumet nedeniyle reddine; davacıların davalılar ... ve ... aleyhine açmış oldukları davayı atiye terk ettiklerinden bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davacılar tarafından kal istemli dava atiye terk edildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan men'i müdahale davasının kabulüne; dava konusu Bağcılar ilçesi Mahmutbey mahallesi 2137 nolu parselde kain taşınmaz üzerine davalılardan ...’nın 28.06.2022 tarihli Fen Bilirkişisi Harita ve Kadastro Mühendisi ..........’ın hazırladığı krokide 2 numaralı bina olarak işaretli 91,07 m2'lik alan üzerinde bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalesinin men'ine; dava konusu Bağcılar ilçesi Mahmutbey mahallesi 2137 nolu parselde kain taşınmaz üzerine davalılardan ...’ın 28.06.2022 tarihli Fen Bilirkişisi Harita ve Kadastro Mühendisi ...’ın hazırladığı krokide 3 numaralı bina olarak işaretli 127,41 m2'lik alan üzerinde bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalesinin men'ine; dava konusu Bağcılar ilçesi Mahmutbey mahallesi 2137 nolu parselde kain taşınmaz üzerine; Davalılardan ...’ın 28.06.2022 tarihli Fen Bilirkişisi Harita ve Kadastro Mühendisi ...’ın hazırladığı krokide 4 numaralı bina olarak işaretli 80,47 m2'lik alan üzerinde bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalesinin men'ine; dava konusu Bağcılar ilçesi Mahmutbey mahallesi 2137 nolu parselde kain taşınmaz üzerine davalılardan ...’un 28.06.2022 tarihli Fen Bilirkişisi Harita ve Kadastro Mühendisi ...’ın hazırladığı krokide 5 ve 6 numaralı binalar olarak işaretli toplam 155,03 m2'lik alan üzerinde bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalesinin men'ine; davalılardan ...hakkındaki müdahalenin men’in isteminin dava konusu kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; davacılar tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açtıkları ecrimisil davasının kısmen kabulü ile toplam 37.061,56 TL ecrimisilin, 7.437,03 TL'sinin davalılardan ...’dan, 10.399,91 TL'sinin davalılardan ...’ten, 6.572,79 TL'sinin davalılardan ...’dan, 12.651,83 TL'sinin davalılardan ...’tan alınarak 4.460,89 TL'sinin davacılardan ...’e, 2.687,00 TL'sinin davacılardan ...’a, 2.687,00 TL'sinin davacılardan ...’e, 2.687,00 TL'sinin davacılardan ... ...’e, 2.687,00 TL'sinin davacılardan ...’e, 2.687,00 TL'sinin davacılardan ...’e, 4.803,31 TL'sinin davacı ...'a varisi ...’a, 7.181,18 TL'sinin davacı ...'a varisi ...’ya, 7.181,18 TL'sinin davacı ...'a varisi ...’a tahakkuk ettiği dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte verilmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili,

1.Verilen hükmün icra edilebilir açıklıkta olmadığını,

2.Yıkım talebi hakkında karar verilmediğini,

3.El atmanın önlenmesinin hangi usulde olacağının belirtilmediğini,

4.Kararın bu nedenle belirsiz olduğunu,

5.Davanın zamanaşımına uğradığını,

6.Taşınmazların müvekkilleri tarafından yapılmış olmasına rağmen onlar aleyhine haksız işgalci gibi tazminata hükmedildiğini,

7.Müvekkillerinin kusurunun olmadığını ve iyiniyetli olduklarını,

8.Ecrimisil taleplerinin reddedilen kısımları yönünden vekâlet ücretinin eksik kararlaştırıldığını, reddedilen kısım üzerinden lehlerine nispi vekâlet ücretine karar verilmesinin gerektiğini,

9.Pasif husumet yokluğu nedeniyle ret sebebiyle nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini,

10.Ayrıca, yıkım talebi ile ilgili olarak da müvekkilleri lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini,

11.Ancak tek maktu vekalet ücretine karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.