"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1113 E., 2024/1552 K.
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 17.04.2017
KARAR : Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/332 E., 2022/131 K.
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimi davasından dolayı yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 363 ada 32 parsel ve 363 ada, 4 parselde bulunan ...Otel isimli taşınmazın davacılar ve davalının babaları ...Nadi ...'dan intikal ettiğini, dava konusu ...Otel'in miras bırakanın ölümünden sonra tüm mirasçıların onayı ile ...... ...'a yetki verilmek suretiyle ilgili tarafından 01.02.2017 tarihine kadar işletildiğini, bu tarihten sonra otelin kapandığını, davalı ...'ın ilgili yerlere müracatı ile davacıların bilgisi dışında kendi adına işletmeye başlattığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mirasbırakandan intikal ettiğini, taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürüldüğünü, kazancın tüm mirasçıların hesabına aktarıldığını, gelirlerin paylaşımı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık çıkmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişme konusu taşınmazda yer alan otel işletmesinin mirasbırakanın vefatının ardından davacılardan ... tarafından işletildiği, kazancın paydaşların hesaplarına aktarıldığı, bu dönemde bu şekildeki kullanım hususunda diğer davacıların ve tüm paydaşların rızasının bulunduğu, bu itibarla esasen fiili kullanımın "paydaşlardan biri tarafından otel işletmesinin sürdürülmesi ve kâr payının/kazancın tüm paydaşlara dağıtılması" şeklinde oluştuğunun kabulü gerektiği, hâl böyle olunca TMK’nin 2 nci maddesinde düzenlenen iyiniyet ve "ahde vefa" kuralı gereğince, davalının mevcut kullanımının taraflar arasında oluşan fiili kullanım biçimine ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği, bu yönüyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2023 tarihli ve 2022/2155 E., 2023/286 K. sayılı kararıyla; çekişme konusu 363 ada 4 parsel ve 363 ada 32 parsel sayılı taşınmazlarda davacılar, davalı ve dava dışı ...'ın paydaş olduğu, çekişmeye konu edilen iki adet parsel üzerindeki otelin tarafların babalarının vefatından sonra davacı ... tarafından 01.02.2017 tarihinde işletilmeye başlandığı, davacılar tarafından 17.04.2017 tarihinde eldeki davanın açıldığı ve taraflarca dosya içeriğine sunulan bir harici taksim sözleşmesi de bulunmadığı, davacı tarafından dosya içeriğine sunulan ve bir kısım davacıların hesabına yatırılan bedellerin de davacıların davalı kullanımına onay verdikleri şeklinde yorumlanamayacağı ve davalının da taşınmazlarda paydaş olduğu gözetilerek davacıların payına vaki elatmasının önlenmesine, teslim talebinin de reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2023 tarihli ve 2022/2155 E., 2023/286 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.04.2024 tarihli, 2023/2721 E., 2024/2280 K. sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazların taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satıldığı, yapılan TAKBİS sorgusunda taşınmaz maliklerinin ... ve ... olduğu tespit edildiğinden, bir kısım davacılar artık mülkiyet hakkı sahibi olmadığına göre taşınmazların güncel tapu kaydı gözetilerek uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Uyap üzerinden yapılan Takbis incelemesinden, davacıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini Kars 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/332 Esas sayılı dosyasında verilen ortaklığın giderilmesi kararından sonra satışa çıkartıldığı ve mülkiyetinin davalı ... ve dava dışı ...'a devredildiği anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da fiili kullanım biçimi oluştuğunu, tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazın kargir dükkan cinsi otel olarak gözüktüğünden bu haliyle ancak otel olarak kullanılabileceği, fiili kullanım biçiminin değiştirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu yapılan tarih ve öncesinde davacıların payları oranında taşınmazda gelir elde ettiklerini ve bu duruma itiraz etmediklerini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 inci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi.
2.Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir.
Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, el atmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.