Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4814 E. 2024/6014 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirastan feragat yoluyla elde edildiği iddia edilen taşınmazlara davalının müdahalesinin önlenmesi ve ecrimisil istenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, davalının taşınmazları davacının rızası ile kullandığının tanık beyanları ile sabit olması ve davacının rızasının sona erdiğinin ispatlanamaması nedeniyle davalının fuzuli şagil durumunda olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı red kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/213 E., 2024/52 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 11.08.2015

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen men'i müdahale ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.11.2020 tarih ve 2018/5772 Esas, 2020/7386 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;... ilçesi,... Mah., 319 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 63 ve 64 No.lu bağımsız bölümlerin tarafların murisi ... Yuvarlak'ın tapulu malı iken... Noterliğinin 22.12.1999 tarih ve 15247 yevmiye No.lu düzenleme şeklindeki sözleşmesi ile müvekkili lehine mirastan feragat edildiğini, murisin 2007 tarihinde ölümü üzerine... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/338 Esas ve 2007/400 Karar sayılı veraset ilamında, ... Yuvarlak'ın mirasçıları ve miras hisseleri gösterildiktten sonra mirastan feragat sözleşmesine konu 319 ada ve 1 parseldeki 63 ve 64 No.lu bağımsız bölümlere ilişkin olarak davalı ve diğer mirasçı Suat'ın miras payının bulunmadığının belirtildiğini, dava tarihine kadar... ilçesinin en merkezi yerindeki iki bağımsız bölüm halindeki taşınmazları (iki cepheli iş yerini), kötü niyetli ve fuzuli işgalci olarak davalının kullandığını, murisin ölüm tarihi olan 2007 yılından itibaren müvekkiline intikal eden bu taşınmazlara müdahalenin önlenmesini, dava tarihinden geriye doğru en az 5 yıl müddetle 44.325,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 10.03.2016 tarih ve 2015/323 E., 2016/212 K. sayılı kararı ile, davalının hakka dayanmayan tutumları sebebi ile davacının payını kullanmasına engel olunduğu yapılan keşif ile sabit olduğundan men'i müdahale talebinin kabulüne, ecrimisil alacağı yönünden talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2016 tarih ve 2015/323 Esas, 2016/212 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.11.2020 tarih ve 2018/5772 Esas, 2020/7386 Karar sayılı ilâmında; davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, delillerinin tamamı toplandıktan sonra davalı tarafından hangi tarihe kadar rıza ile taşınmazları kullandığı somut olarak belirlenerek sonucuna göre ecrimisil alacağı yönünden karar verilmesi, kabule göre de, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenerek, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi, ayrıca dava konusu 319 ada, 1 parselde 63 No.lu bağımsız bölümün davanın açıldığı tarihte davacının murisi ... Yuvarlak adına kayıtlı iken, 13.12.2016 tarihinde dava dışı 3 üncü kişi ...’ya satıldığı anlaşıldığından Mahkemece, yeni malike bildirim yapılmak suretiyle davaya devam edip etmeyeceği hususu üzerinde durularak yeni malikin davaya devam etmesi halinde müdahalenin önlenmesi talebi yönünden işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, dava sırasında davacının müdahalenin meni talebinden vazgeçtiği, tanık beyanlarından davalının davacının izni olmaksızın taşınmazları kullandığı ispatlanamadığı, tanıklarca davalı ve davacının taşınmazları anlaşma dahilinde birlikte kullandıklarının belirtildiği ve davacının rızasının sona erdiğinin ispatlanamaması karşısında davalının fuzuli işgalinden bahsedilemeyeceğinden davacının ecrimisil ve müdahalenin meni taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu bağımsız bölümleri davalının 10 seneyi aşkın süredir kullandığını ve karşılığında hiçbir bedel ödemediğini, Yargıtay bozma ilamında belirtilen nedenlerin mahkeme tarafından gereği gibi ve yeterince incelenmediğini, fuzuli şagil durumundaki davalının iyi niyetle ve davacıların muvafakatı dahilinde gayrimenkulü kullandığı hususu gerçek ile bağdaşmadığı gibi bu hususun iddiada bulunan davalı tarafından da ispat edilemediğini, mahkeme tarafından davanın kabulü yönünde verilen 10.03.2016 tarihli karar men'i müdahale talebi Yargıtayca onanarak kesinleşmiş olması nedeniyle mahkeme masrafları ve avukatlık ücretine mahkum edilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683 ve 995 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen davada Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

HUMK'un 440/III- 1 inci bendi gereğince ilama karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.