Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4893 E. 2025/47 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının hileli davranışları sonucu tapuda intifa hakkı sahibi olması gerekirken mülkiyet hakkının davalıya geçtiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, davacının iradesinin hile ile sakatlandığı ve resmi senedin bu hileli işlem sonucu düzenlendiği hususunun mahkemece yapılan değerlendirme ve tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1080 E., 2024/847 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/333 E., 2023/180 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yalnız yaşadığını, eşi ve çocuklarının vefat ettiğini, seksen iki yaşında olduğunu, Kocaeli ilinde kendisine ait 2 katlı evde yaşarken yaşının ilerlemesi ve yaşadığı muhitte akrabasının bulunmaması nedeniyle, Bolu iline taşınmaya karar verdiğini, kardeşinin eşi davalı ...’ın, müvekkiline “Gel evini Bolu'dan satın al, ben seninle ilgilenirim, senin ihtiyaçlarını ben karşılarım, bana yakın otur, seni yalnız bırakmayız.” şeklinde teklifte bulunduğunu, müvekkilinin Kocaeli ilinde bulunan iki katlı evini sattığını, dava konusu evi satın aldığını, davalı ...’ın gerek kendisi, gerekse de çocuğu olan ... aracılığı ile müvekkiline ölünceye kadar bakması, onun ihtiyaçları ile ilgilenmesi ve müvekkili öldüğünde davaya konu evin mülkiyetinin davalı ...'a intikal etmesi hususunda davalı ile anlaştıklarını, dava konusu evin satış bedeli ve tüm masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin evin kendisine ait olduğunu bildiğini, evde oturmaya başladığını, ancak davalının kendisi ile ilgilenmediğini, hastane, yemek, temizlik ve bakım gibi temel ihtiyaçları ile ilgilenmediklerini, davalının ve kızı ...'un asıl amacının evin yanı sıra müvekkilinin bankada mevcut mevduatını, emekli maaşını ve diğer birikimlerini almak olduğunu, müvekkiline vasi atanılması için de dava açtıklarını, davalının kötü niyetli tutumu nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali için tapuya gittiklerinde taşınmazın müvekkili adına değil davalı adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin taşınmazda intifa hakkının bulunduğunun öğrenildiğini, müvekkilinin iradesinin hile ile sakatlandığını, tescilin yolsuz olduğunu, davalının, müvekkilinin yaşlılığından ve okuma yazma bilmemesinden yararlandığını belirterek Bolu ili, Merkez ilçesi, Aşağısoku Mahallesi, 849 ada 11 parselde kayıtlı 1 numaralı taşınmazın tapu kaydının hile nedeniyle iptali ile müvekkili ... adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın güncel bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Bolu'ya geldikten sonra yemek, temizlik, ütü ve sair ihtiyaçlarının müvekkili ve ailesi tarafından karşılandığını, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın müvekkili ve kızının birikimi ile satın alındığını, taşınmaz bedelinin de bizzat müvekkilinin kızı Selma ... tarafından satıcıya ödendiğini, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; davacının çocuğunun ve eşinin vefatı ile yaşamakta olduğu Kocaeli/Gebze ilçesinde yakınının kalmaması nedeniyle taşınmazını satarak, davalı ve kızının bakım ve gözetim sağlayacağını iddia etmeleri üzerine Bolu iline taşındığı, dava konusu Bolu ili, Merkez ilçesi, Aşağısoku Mahallesi 849 ada 11 parsel zemin, 1 No.lu bağımsız bölümü kendi adına satın aldığı ve davalı lehine ölünceye kadar bakma akdi yapmak istediği, davalının bakım gözetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle bakım akdini kaldırmak için tapuya müracaat ettiğinde, taşınmazın davalı adına tescil edildiği ve kendisi lehine irtifak hakkı tesis edildiğini öğrendiğinden tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dava konusu zemin 1 No.lu bağımsız bölüm ... adına kayıtlı iken 12.10.2018 tarih ve 18052 yevmiye No.lu resmi senet ile davalı ...'a satışının yapıldığı ve davacı ...'a aynı resmi senet ile intifa hakkı tesis edildiği, resmi senedin davacı tarafından parmak basmak suretiyle imzalandığı, dava konusu taşınmazı satan tanık ... ve satış esnasında yanlarında bulunduğu iddia olunan ...'nın beyanlarında; taşınmazın satışı için davacı ile pazarlık ettiklerini, taşınmazın bedelinin davacının Ziraat Bankası Borazanlar Şubesindeki hesabından bizzat davacı tarafından çekilerek paranın elden ...'ya ödendiği, evin parasının ve tüm tapu masraflarının da davacı tarafından karşılandığının beyan edildiği, tanık ...'nın tapuda işlem yaparken de dava konusu taşınmazı davacıya sattığını zannederek işlem yaptığını, resmi belgeyi okumadığını, resmi belgede farklı olsa da davacı ile yapılan pazarlık ve anlaşmanın bu şekilde olduğunun belirtildiği, davalı tanıklarının ise davalının kızı ve oğlunun evlilik aşamasında olduğu kız arkadaşı olduğu bu nedenle beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmayacağı kanaati ile taraflarla husumeti olmayan davacı tanıklarının beyanları ile duruşmada samimi ve tutarlı beyanlarda bulunan davacının iddialarının doğrulandığı, 1940 doğumlu olan davacının resmi işleme dahil edilerek intifa hakkı tanınmak suretiyle sanki satış yapıldığı intibaı uyandırılarak davalı tarafından aldatıldığı yönünde Mahkemede vicdani kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Müvekkilinin, davacıyı hile ve desise ile kandırdığının kabulünün ve bir kısım tanık beyanları ile karar verilmesinin hatalı olduğunu,

b. Resmi belge ile yapılan satışın aksinin ispat edilemediğini, Mahkemece vicdani kanı ve tanık beyanları ile karar verildiğini, ancak iş bu davada tanık dinletme imkanı bulunmadığını, tanık dinletmeye muvafakatları olmadığının dile getirildiğini, davanın mahiyeti gereği tanıkla ispat sınırını aştığını,

c. Dava konusu taşınmazın müvekkili ve kızının birikimleri ile satın alındığını, paranın müvekkili tarafından ödendiğini,

d. Davacının okuma yazma bildiğini, bu husustaki kanıtın ise Kocaeli Tapu Sicil Müdürlüğünde yapılan işlem olduğunu,

e. Hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,

f. Satın alınma işleminden sonra davacı ile kira sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmeye istinaden elektrik ve su faturaları aboneliği yaptırdığını,

g. Davacının fiil ehliyeti tam olduğu için hata ve hile hukuksal sebebine dayanarak dava açamayacağını, davacının satış işleminin tarafı olmadığını dolayısıyla iradesinin sakatlandığını ileri süremeyeceğini, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; hile sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.