Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5110 E. 2025/307 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının paydaşı olduğu taşınmazı kullanması nedeniyle, davacı tarafından istenen ecrimisil alacağının miktarı ve kapsamı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin taşınmazı kullandığı dönemlerde geçerli bir akdi veya hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı, davacı ile diğer paydaşlar arasında imzalanan protokol ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükümleri, taşınmazın müteahhide teslim tarihi ve emsal kira bedelleri gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkemenin davalının kullanımının haklı bir sebebe dayanmadığı dönemler için ecrimisil istemini kısmen kabul eden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/183 E., 2023/350 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz malikleri arasında imzalanan protokol gereği aylık kira bedeli 3.000,00 TL olarak kabul edildiğinden müvekkilinin Eylül-2013 ve Haziran-2014 tarihleri arasındaki ödemelerini yaptıklarını, dava konusu taşınmaz maliklerinin yaptığı inşaat sözleşmesi gereğince de binanın süresinde boşaltıldığını, Nisan 2014 tarihi ile dava tarihi arasında talep edilen ecrimisil bedelinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2017 tarihli kararında; "dava konusu taşınmazın hissedarları arasında imzalanan protokol gereği davacı tarafından açılan izaleyi şüyu davasından vazgeçildiği, ayrıca protokolün imzalanması ile birlikte aylık 3.000,00 TL'den Eylül 2013 - Nisan 2014 dönemi ile Ocak 2013 - Ağustos 2013 dönemi kira bedellerinin tahsil edildiği, hissedarların imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taşınmazın yükleniciye teslim edildiği" gerekçesiyle davacı için 25.08.2009 - 31.12.2012 dönemi için ecrimisil hesaplamasının yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 07.07.2017 tarihli 20217/831 Esas 2017/789 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.07.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.01.2021 tarih ve 2021/348 karar sayılı ilâmında; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile hükme esas alınan raporda denetime elverişli şekilde emsal kira bedellerinin karşılaştırılmadığı, ecrimisil hesaplamasında ilk dönem ecrimisil tutarının belirlenip, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere hesapla yapılması gerekirken, geriye dönük olarak hesap yapılmış olduğu, ayrıca dosya kapsamından anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazdaki bina davalı şirket ortağı ve taşınmaz paydaşı ile babası tarafından inşa edildiğinden davacı yanın taşınmazın arzında paydaş olduğu ve bina üzerinden değil arz üzerinden, arsa niteliği dikkate alınarak, ecrimisil hesaplaması yapılması gerektçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; taşınmazı kullanan davalı Şirketin ortak ve yetkilisinin taşınmazda pay sahibi olması ayrı bir tüzel kişiliğe haiz davalı Şirketin kullanımının haklı ve geçerli bir sebebini oluşturmayacağı, davacının taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhide devredileceği 01.05.2014 tarihine kadar Ocak 2013-Nisan 2014 dönemi için davalıdan aylık kira bedeli tahsil etmiş olduğundan bu dönem için davalının kullanımının geçerli bir akdi sebebe dayandığı, yine taşınmazın belirlenen tarihte yükleniciye teslim edilmiş olması nedeniyle Mayıs 2014 ile dava tarihi arasındaki dönem için de davacının ecrimisil talep etmeye hakkı olmadığı, davalının 25.08.2009-31.12.2012 tarihleri arasındaki dönemde taşınmazı kullanmasının geçerli bir akdi yada hukuki dayanağı bulunmadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz nedenlerinde; bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, dava konusu taşınmazın önceki kira bedelinin emsal olarak kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, ecrimisil bedelinin önceden ödenen bedelden daha az bir miktar olarak belirlenemeyeceğini, dava konusu taşınmazdan konum ve metrekare olarak daha yetersiz daha değersiz bir taşınmazın emsal alındığını, davalının keşiften sonra dosyaya sunduğu ve bilirkişi raporunda emsal esas alınan kira sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz nedenlerinde; 28.02.2014 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince taşınmazın müteahhit ... İnşaat Mimarlık Müh. Gıd. Tur. İth. İhr. San ve Tic. Ltd Şti'ne teslim edildiğini, müvekkil Şirkette ... ve (Muris) ... 'in çoğunluk hissesine sahip olması nedeniyle intifadan men şartının aranması gerektiğini, tanıkların beyanlarında açık alanın cüzi bir kısmının kullanıldığını söylemiş olmalarının dikkate alınmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, kararda hükmedilen faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.