Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5175 E. 2025/255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazda ön alım hakkının kullanılmasına ilişkin davada, davalının fiili taksim iddiasının ispatı için tanık dinletme talebinin reddedilmesi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Fiili taksim halinde ön alım hakkının kullanılamayacağı ve davalının bu iddiasını ispatlamak için tanık dinletme talebinin HMK 240. maddesi gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği, davalının tanıklarının dinlenmeden karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/158 E., 2024/313 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 244 ada 47 parsel sayılı taşınmazda 26.01.2017 tarihli satış işlemiyle davalıya satılan payın ön alım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacının taşınmaz değerlendiği için dava açtığını, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edilip edilmediğinin, davacının dava açma hakkı bulunup bulunmadığının araştırılması, taşınmazda meydana gelen objektif değer artışı dikkate alınarak gerçek değerin depo ettirilmesi gerektiğini ifade ederek davanın reddini savunmuştur.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.09.2020 tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin 15.09.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 08.02.2024 tarihli kararıyla davalının fiili taksim savunması yönünden eksik incelemeyle karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının tanıklarını hazır etmediği, davalı vekilinin mazeret bildirerek keşfe katılmadığı, uydu fotoğraflarına göre taşınmazda fiili taksim bulunmadığı, emsal dosyada da taşınmazın tek parça halinde kullanıldığının belirlendiği, kötü niyet iddiasının kanıtlanamadığı, satışı bildirmeyen alıcının objektif değer artışını da talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI.TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a.Taşınmazın değer kazanması nedeniyle bu davanın açıldığı ve davacının iyi niyetli olmadığı yönündeki iddialarının değerlendirilmediğini,

b.Delillerinin toplanmadığını, tanık dinletme ve keşif yapılması taleplerinin kabul görmediğini,

c.Davalının uğrayacağı hak kaybının gözetilmediğini ileri sürerek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Ön alım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir ... gelir.

Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 14.2.1951 tarihli ve 1949/17 Esas,1951/1 Karar sayılı kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Fiili paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.

Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240. maddesinde, " (1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 259. maddesinin 2. fıkrasında ise, "Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekliyse, tanığın olayın gerçekleştiği veya şeyin bulunduğu yerde dinlenilmesine karar verebilir.

" düzenlemesi yer almaktadır.

Dosya içeriğinden; davalının fiili taksim savunmasında bulunduğu, iddiasının ispatı bakımından cevap dilekçesinde tanık, bilirkişi vs. delillere dayandığı, 07.05.2019 tarihli delil listesinde tanıklarının ad ve soyadları ile adreslerini bildirdiği, İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2024 tarihli ara kararıyla mahallinde 06.09.2024 tarihinde keşif yapılmasına ve "Taraf tanıklarına davetiye çıkartılarak keşif mahallinde dinlenmelerine" karar verildiği, tanıklara keşif gün ve saatini bildirir tebligat evraklarının iade edildiği, İlk Derece Mahkemesince 06.09.2024 tarihli keşifte davalı tanıklarının dinlenmediği anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan ilkeler, yargısal kararlar ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince davalının fiili taksim savunmasının re'sen nazara alınması gerektiği ve 6100 sayılı Kanunun 240. maddesi gözetilerek, davalıya tanıklarının tebligata yarar adreslerini bildirmesi için süre verilerek ve davaya konu taşınmazda yapılacak keşifte hazır olmaları sağlanarak, davalının fiili taksim savunmasına yönelik beyanları alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.