"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/342 E., 2024/366 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 87 ada, 82 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, aynı parselde hissedar olan ... İlçin'in dava konusu hissesini 11.09.2014 tarihinde 23.000,00 TL'ye davalı ...'a devrettiğini, davacının ön alım hakkını kullanmayı istediğini, müvekkilinin hisse satış bedelini masrafları ile birlikte ödemeye hazır olduğunu belirterek, davalı adına olan hissenin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğunu, evveliyatında her paydaşın kullandığı ayrı yerin bulunduğunu, taşınmazda fiili taksim olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli kararı ile; davanın fiili taksim nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 14.01.2019 gün ve 2016/10948 Esas-2019/309 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece keşif yapılmadan ve tanıklar mahallinde dinlenmeden fiili taksim tespitinin doğru olmadığı, davalıya pay satan kişinin kullandığı bölüm bulunup bulunmadığı belirlenerek ve tanıklarca gösterilecek yerler fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek krokide denetime elverişli şekilde işaretlenmek suretiyle, fiili taksimin mevcut olup olmadığı saptanarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 07.07.2020 tarihli ve 2020/29 Esas, 2020/134 Karar sayılı kararı ile önceki karardaki gerekçe ile direnme kararı verilmiş, direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Hukuk Genel Kurulu Tarafından Verilen Bozma Kararı
Hukuk Genel Kurulu’nun 17.05.2023 tarihli kararı ile; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Verilen Bozmaya Uyma Kararı
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davanın fiili taksim nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Taşınmazda fiili taksim bulunmadığını,
b. Davalıya satılan payın davacı tarafından bizzat kullanıldığını,
c. Bilirkişi raporlarında yer alan duvarın, davalı tarafça sonradan fiili taksim görüntüsü verilmek amacıyla inşa edildiğini,
d. Tanıklarca da beyan edildiği üzere, dava konusu payın öncesinde kızına ait olduğunu, ancak kendisi tarafından halen hayvan beslemek ve tamir malzemesi yığmak suretiyle kullanıldığını ileri sürmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Fazla alınan onama harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.