Logo

7. Hukuk Dairesi2025/1358 E. 2025/1787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında taşınmazın haksız kullanımından kaynaklanan ecrimisil alacağının miktarı ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun karar verdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve zamanaşımı değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/24 E., 2024/374 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni ile davalının paydaş olduğu dava konusu 14478 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından haksız şekilde kullanıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 84.324,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 21.06.2016 tarihli kararıyla; davanın kısmen kabulü ile toplam 14.459,45 TL ecrimisil bedelinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 21.06.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/2143 Esas, 2018/16804 Karar sayılı ilamıyla;

“...Mahkemece yeniden konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca benzer yerlerin kira sözleşmeleri getirtilerek (resen emsal araştırması yapmak ve taraflardan da emsal göstermeleri istenmek suretiyle) araştırma ve inceleme yapılması, taşınmazın büyüklüğü ve çevre özellikleri de nazara alınarak dava konusu ilk dönemde boş arsa olarak serbest koşullarda getirebileceği kira parası rayice göre belirlenmesi, sonraki dönemler için ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşuluyla ecrimisil hesabı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; bilirkişi heyetince ecrimisil alacağının 123.715,05 TL olarak hesaplandığı, davacı vekili tarafından 18.04.2024 tarihli talep artırım dilekçesi verildiği, buna yönelik harcın ikmal edildiği, davalı vekilince zamanaşımı def’inde bulunulduğu, davanın belirsiz alacak şeklinde açılmadığı, talep artırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak değerlendirildiği, dava dilekçesindeki (aylar itibariyle belirtilen) talep, bilirkişi raporu ve yapılan hesaplama karşısında zamanaşımı def’i de gözetilerek davanın kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 74.337,13 TL ecrimisil bedelinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, ecrimisil bedelinin düşük belirlendiğini, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydı ile açıldığını, zamanaşımı değerlendirilmesinin hatalı yapıldığını, alacaklarının zamanaşımına uğramadığını, emsal alınan yerlerin dava konusu yer ile bir ilgisinin bulunmadığını, emsal olarak dikkate alınmayacaklarını, “...dava tarihi ile 2015 yılı ve devamı için her ay 1.650.00 TL arsa kullanım bedelinin davacının hesabına yatırılması...” taleplerinin gerekçesiz şekilde reddedildiğini ve ikinci talepleri hakkında değerlendirme yapılmadığını, beyan etmektedir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazların karşılanmadığını, emsal olarak gösterilen ilanların 2023 yılına ait olup emsal olarak kabul edilemeyeceğini, ecrimisil hesaplamasında mantık hatası yapıldığını, 19.12.2009 tarihi için tespit edilen ecrimisil miktarının nasıl belirlendiğinin anlaşılamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte intifadan men şartının sağlanmadığını, bu konuda ispat yükünün davacıda olduğunu, emsal araştırmasının yeterli olmadığını, davacıya ait hisselerin davalı tarafından satın alındığını, bu itibarla davanın konusuz kaldığını ve davacının talep sonucuna aykırı şekilde belirli dönemler üzerinden hüküm tesis edildiğini beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi, 438. maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine, davacı taraftan temyiz karar harcı tam alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,

08.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.