"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/489 E., 2023/808 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2007/103 E., 2021/28 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin ...mirasçıları olan ..., ... ..., ... ..., ... ..., ..., ..., ... (...) ..., ...’dan 16.12.1969 tarihli Kat'i Satış Senedi ile 159 parsel sayılı taşınmazı satın alarak taşocağı ve hazır beton santrali olarak işlettiğini, davalıların bir kısmı tarafından ... ve ...’a satış vaadi ile taşınmazı satmayı vadettiklerini ve tapuya şerh düşüldüğünü, taşınmazın 40 yıla yakın bir süredir müvekkilinin kullanımında olduğunu, TMK’nın 713/2. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 13/B-b ve C maddesi gereği taşınmazın mülkiyetini adına tescil ettirme koşullarının oluştuğunu, tapuda malik görünen ...'in 11.05.1965 tarihinde öldüğünü, taşınmazın 27.04.1983 tarihinde tapuya tescil edildiğini, bu tarihten sonra da tapuda herhangi bir intikal işleminin olmadığını açıklayarak, dava konusu taşınmazın müvekkili şirket adına tescil ettirilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise söz konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin ...mirasçılarından müştereken ve müteselsilen yasal faiziyle birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesini, davalılar ... ve ...'un adına dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve ... vekili, harici satış senedinin geçersiz olduğunu, davacının taşınmazda bugüne kadar malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet olduğu iddiasının doğru olmadığını, taşınmazın tapu kaydına müvekkilleri lehine satış vaadi şerhi düşüldüğünü, müvekkillerinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, dava konusu taşınmazın satış vaadi esnasında hiç bir takyidatı bulunmadığını, davacının tüm hak ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2.Bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Şirketin dava konusu yerde taş ocağına mahsus ruhsatını 03.04.1968 tarihinde edindiği ve hala faaliyetine devam ettiği, keza davacı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde 28.07.1969 tarihinden itibaren de faal olduğunun belirlendiği, dava konusu taşınmazın kadastro mahkemesinde görülen davasının reddedilerek tespit gibi muris ...adına tescil edilmesine karar verildiği ve kararın 25.04.1983 tarihinde kesinleştiği, ...’in 1965 tarihinde öldüğü, tanık beyanları doğrultusunda davaya konu taşınmazın, yirmi yılı aşkın süredir davacı şirketin zilyetliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 159 parsel sayılı taşınmazın muris ...adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline ve davalılar ... ve ... lehine olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine ilişkin şerhin tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ... vd. vekili, bir kısım davalılar ... vd. vekili, bir kısım davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bir kısım davalılar ..., ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın davacının hüküm ve tasarrufu altına bırakılmadığını, gayrimenkule ait vergi ödemesi ve diğer yükümlülüklerin müvekkilleri ve diğer davalılar tarafından yerine getirildiğini, bir kısım mirasçılarla yapılan vekalet, tapu, tescil işlemlerinin de elbirliği mülkiyetinde geçerliliği bulunmadığını, yine bir kısım davalılar tarafından yapılan kabul işleminin de hukuki sonuç doğurmayacağını, satış tarihinde yer tapulu olduğu için harici satış sözleşmesinin de geçersiz olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın harici satış sözleşmesi ile devrinin geçersiz olduğunu, bir kısım mirasçıların hisselerini müvekkillerine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satmayı taahhüt ettiklerini, müvekkillerinin tapuya şerh vermek suretiyle dava konusu taşınmazı parasını ödeyerek satın aldıklarını, tapu kaydında davacı şirketin herhangi bir hakkı gözükmediğini, davacı şirketin bu yere malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet olduğu yönündeki iddialarının doğru olmadığını, öte yandan davacı şirketin taşınmazın tamamında zilyet olduğunu ispatlayamadığını, Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hatalı karar verildiğini, TMK’nın 713/2. maddesi koşullarının da oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, TMK’nın 713/2. maddesinde belirtilen ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, şerh terkini ve terditli olarak tazminat istemine ilişkindir.
TMK'nın 713/2. maddesinde belirtilen ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilmesi için diğer koşulların yanında taşınmazın tapu kaydının kesinleşmesi ve kayıt malikinin de dava tarihinden en az 20 yıl önce ölmüş olması gereklidir. Bilindiği üzere, kadastro tespiti sırasında sağ olmayan kişi adına tespit yapılırken ölü olduğu; ancak mirasçılarının tespit edilemediği belirtilerek ölü kişi adına tespit yapılır. Tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt maliki ölü olan şahıs değil mirasçılarıdır. Aynı şekilde kadastro tespitine itiraz nedeniyle kadastro mahkemesi kararı ile oluşan tapular yönünden de malik ölmüş ise mirasçıları olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda, dava konusu yerde kadastro tespiti 1956 yılında o zaman sağ olan ...adına yapılmış, kadastro tespitine itiraz edilmesi nedeniyle Gaziosmanpaşa Tapulama Mahkemesinde dava açılmış, yargılama sırasında ...11.05.1965 tarihinde ölmüş, Mahkemece 03.07.1981 tarihli ve 1964/5 Esas, 1981/64 Karar sayılı ilamı ile malikin öldüğü gözardı edilerek tespit gibi ...adına tescil kararı verilmiş, bu karar 25.04.1983 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu açıklamalar karşısında dava konusu taşınmaz maliki ...olmayıp ...mirasçılarıdır. Kayıt maliki olarak ...yazılmasının bu durumu değiştirmediği kuşkusuzdur.
Dosya kapsamına göre Kadastro Mahkemesi karar tarihi itibariyle ...mirasçıları hayatta bulunduğundan taşınmazın TMK’nın 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm nedenine dayalı olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığından ve elbirliği mülkiyetine tâbi taşınmazda davalılardan bir kısmının davayı kabul etmesi sonuca etkili olmadığından davacının tapu iptali ve tescili talebi yönünden dava reddedilerek terditli talep yönünden yapılacak araştırmaya göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.