"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/91 E., 2024/124 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 121 ada 131 parsel sayılı taşınmazı davacı ile davalının kayınpederi olan ...ün, ......dan satın alıp ½'şer hisse olacak şekilde sera yapmaları için davacı ile davalı arasında paylaştırdığını, 1996 yılında davacı ile davalı tarafından cam sera ve havuz yapılmak suretiyle imar ve ihya edilerek bugüne kadar taşınmazın birlikte kullanıldığını, cam serada ¼ kazanca ortak olarak davacının kendi nam ve hesabına çalıştığını, hatta 2/B kullanım kadastrosu yapıldığında taşınmazın ½ hissesinin kendi adına yazıldığını düşünerek taşınmazın satış bedelinin yarısının müvekkili tarafından davalıya taksitle zamanında ödendiğini, davalının ise taşınmazı kendi adına tespit ve sonrasında tescil ettirip tapunun tamamını üzerine aldığını yeni öğrendiğini ileri sürerek; taşınmazın ½ hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın müvekkili ... tarafından bizzat ......dan satın alındığını, dava konusu taşınmaza kendisine ait ev ve sera yaptığını, halen bu evde ikamet ettiğini ve serayı işlettiğini, daha sonra bu satışın taraflar arasında, şahitler huzurunda muhtar ve aza üyelerince de imzalanarak sözleşmeye bağlandığını, bir müddet sonra davalının arazisini genişletmek için dava konusu taşınmaza komşu taşınmazı da 10.06.1999 tarihinde satın aldığını, kayınpederi ...ün ise sadece davalıdan aldığı parayı satıcı ......ya ödediğini, davacının iddia ettiği gibi dava konusu taşınmazın kayınpederlerince satın alınmadığını ve paylaştırma da yapılmadığını, müvekkilinin 21.02.2014-21.08.2018 tarihleri arasında 5 yılda 10 eşit taksit halinde bedelin tamamını bankaya ve Aydıncık Mal Müdürlüğüne yaptığı ödemelerle taşınmazı edindiğini, davacının en ufak bir katkıda bulunmadığını ileri sürerek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli ve 2019/232 Esas, 2021/79 Karar sayılı ilamıyla; "...İnançlı işlem (nam-ı müstear) sebebine dayalı olarak açılan iş bu tapu iptali ve tescil davası, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre davacının davasını yazılı delil ile ispatlayamadığı ve yazılı delil başlangıcı da olmadığından dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği..." gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2022 tarihli ve 2021/1887 Esas, 2022/1601 Karar sayılı ilamıyla; "... Somut olayda; davacı tarafça inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile yönelik davanın açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı; taraflar arasında 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenen yazılı bir inanç sözleşmesi bulunmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir delil de yoktur. Bu tür davalarda taraflar baba-oğul da olsalar tanık dinlenemeyeceği, yargıtay içtihadı içeriğinde belirtilen hususlar da dikkate alındığında inançlı işlemin yazılı delille ispatlanması gerektiği, dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında davacı tarafın inançlı işleme yönelik iddiasını ispatlayamadığı, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu itirazların yerinde olmadığı..." gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.02.2024 tarihli ve 2023/1709 Esas, 2024/1243 Karar sayılı ilamı ile; "...İddianın ileri sürülüş biçimi, ileri sürülen beyanlar ve talep sonucuna göre, eldeki uyuşmazlıkta davalı tarafın, hak sahibi olduğunu iddia eden davacıyı daha önce kendisine inandırması söz konusu olmadığından davaya konu istemin inançlı işlem hukuki sebebine değil, şahsi hak iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak; inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil olarak hukuki niteleme yapılması doğru olmayıp, uyuşmazlık şahsi hakka dayalı tescil istemi niteliğinde olduğundan bu doğrultuda yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "davacının iptalini talep ettiği işlemin 22.08.2013 tarihli Hazine tarafından gerçekleştirilen satış işlemi olduğu, söz konusu işlemin bir idari işlem olduğu, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin kararlarında da belirtildiği üzere, ilgili işlemin idari yargı tarafından iptal edilmediği veya satışı yapan idare tarafından geri alınmadığı sürece ilgili kaydın yolsuz olduğu iddiasının dinlenemeyeceği, işbu davanın satış işlemi sonrası açıldığı ve ilgili idari işlemin iptali veya geri alınmasına ilişkin herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Davanın ispatlandığını,
c. Taşınmazı davacının imar ve ihya ettiğini beyan etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.