Logo

7. Hukuk Dairesi2025/289 E. 2025/741 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: El atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, bozma sonrası verilen kararda usuli kazanılmış hak ihlali ve hüküm eksikliği bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak ecrimisil miktarını artırması ve davalılardan biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurmaması, hükmün 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/247 E., 2024/284 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılar ile iştirak hâlinde malik oldukları 84 ada 9, 15 ve 16 parsel sayılı taşımazlara davalıların kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ve kullanımlarının engellendiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların taşınmazı kullanmalarına engel olmadıklarını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.05.2022 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne, Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 84 ada, 9, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar üzerine kurulu bina üzerindeki davacı ...'in payına davalıların müdahalesinin men'ine, 42.325,23 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... tarafından açılan davanın mirasçıların davayı takip etmemiş olmaları nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 12.05.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairemizin 12.04.2023 tarih ve 2023/1188 Esas, 2023/2136 Karar sayılı ilâmında; "davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalıların zamanaşımı def'ini usule uygun şekilde ileri sürmediği, dinlenen tanık beyanlarından dava konusu binada davacı ... tasarrufuna bırakılmış dükkan olduğu belirtildiği hâlde bu hususta araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verildiği, dava dilekçesinde kiraları toplamaktan sorumlu tutulan ve kiralara ilişkin taleplerinin muhatabı olarak gösterilen davalı ... olduğu hâlde, diğer davalı ...'in de hükümde belirlenen tazminat miktarından davalı ... ile beraber sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, dava konusu taşınmazlar hüküm tarihinden önce pasife alınmış olup, güncel tapu kayıtlarının dosyaya getirtilmesi ve buna göre işlem yapılması gerekirken güncelliğini yitirmiş kayıtlar üzerinden hüküm kurulmasının da doğru görülmediği" gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, "tanıkların davacı ...’ın kullanımında olan dükkan konusunda net açıklama yapmadığı, ne zamandan beri davacı ...’ın dava konusu taşınmazda dükkan kullandığını bilmedikleri, dava sürecinin başlangıcının 2008 olması nedeni ile tanıkların yılları net olarak beyan edemedikleri anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne; Trabzon İli, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde kain 1795 ada 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar üzerine kurulu bina üzerindeki davacı ...'in payına davalı ...’in müdahalesinin men'ine, 203.082,93 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, davacı ... yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... tarafından açılan davada mirasçıların davayı takip etmemiş olmaları nedeniyle HMK'nun 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece bozma sonrası verilen kararda davacı lehine 42.325,23 TL ecrimisile hükmedildiğini, bu kararın sadece taraflarınca temyiz edildiğini ve kararın bunun üzerine bozulduğunu, lehlerine usuli kazanılmış hak doğduğunu, hatta davacı tarafın temyize cevap dilekçesinde kararın onanmasını talep ettiğini, Mahkemece bu durumun dikkate alınmadan yine ilk karardaki meblağa hükmetmesinin doğru olmadığını, davalılardan ...’in lehinde ya da aleyhinde bir karar verilmediğini, buna rağmen harç ve vekâlet ücretine ilişkin “davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” denildiğini, davalı ... yönünden davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini, dinlenen tanıkların davacının dava açtığı tarihte kendi kullanımına tahsis için taşınmazda bulunan muhasebe ofisini boşalttırdığını beyan ettiklerini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, ...’in hissesine düşen bedelin davacıya ödenmesinin doğru olmadığını, ...'in önceki yıllara ilişkin alacağını aldığına yönelik dosyaya dilekçe sunduğunu, bu açıdan yapılan temlikin geçerliliği bulunmadığını, bu temlik işlemine ilişkin ...’in vasisi tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/77 Esas sayılı dosyası ile ...’e karşı pay temlikinin iptali davası açıldığını ve ...'in bu davayı kabul etmesi neticesinde pay temlikinin iptal olduğunu, bu nedenle ...’in hissesinin davacıya ödenmesi kararının doğru olmadığını, bozma sonrası bildirdikleri tanıkları ...'ün dinlenilmediğini, kararın başlık kısmında davalı olarak gösterilen ...'in dosyada davalı olmadığını

belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosyada taraf olmadığı hâlde hüküm başlığında davalı olarak gösterilen ...'in yazılmasının mahallinde düzeltilebilen maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı).

Somut olayda; Mahkemenin 12.05.2022 tarihli kararını davacılar temyiz etmemiş, temyiz eden davalı ... lehine Dairemizce verilen 12.04.2023 tarihli bozma kararına Mahkemece uyulmuş olmakla, lehine bozma kararı verilen davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Davacılar tarafından temyiz edilmeyen, davalı vekili tarafından temyiz edilerek bozulmasına karar verilen 12.05.2022 tarihli hükümde 42.325,23 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, bu hüküm ecrimisil tazminatı miktarı yönünden Dairemizce bozulmadığı ve bozma kararına uyulmuş olmakla temyiz eden davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu hâlde bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 203.082,93 TL ecrimisil tazminatına karar verilmesi, usuli kazanılmış hakka aykırılık oluşturduğundan bu yön gözetilmeden verilen karar doğru görülmemiştir.

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hâkim, taleplerden her biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurmak zorundadır.

Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Buna göre; Dairemizin 12.04.2023 tarihli bozma ilâmında dava dilekçesinde kiraları toplamaktan sorumlu tutulan ve kiralara ilişkin taleplerin muhatabı olarak gösterilen davalı ... olduğu hâlde, diğer davalı ...'in de hükümde belirlenen tazminat miktarından davalı ... ile beraber sorumlu tutulması doğru görülmemiştir denilerek kesin bozma yapılmıştır. Mahkemece bozma ilâmına uyulduğu hâlde davalı ... hakkında bozmaya uygun şekilde olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.