Logo

7. Hukuk Dairesi2025/357 E. 2025/1541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından satın alınan taşınmaz üzerinde davacının ön alım hakkını kullanıp kullanamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ön alım hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kötüniyetli bir davranışının bulunmadığı ve davalının, davacının borçlu olduğu bir alacağı temlik almış olmasının ön alım hakkını engellemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1108 E., 2024/2501 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/223 E., 2023/125 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu taşınmazın 1/4 pay sahibi ... payının davalıya satıldığını, davalı tarafından Beyoğlu 36. Noterliğinden 08445 yevmiye numaralı 21.04.2021 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamenin davacıya 27.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal ön alım hakkı olduğunu belirterek davalı adına kayıtlı payın iptal edilerek müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin hisseyi satın almadan önce, davacı ... ile hissesini satın almış olduğu ve aynı zamanda davacının annesi olan ...'in oğluna kefaleten borçlu, Fibabank A.Ş.'nin de alacaklısı olduğu, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/5297 Esas sayılı dosyası ile takibi yapılan alacağını temlik aldığını, müvekkilinin temlik aldığı alacak sebebiyle dava konusu taşınmazın ipotekli olduğunu, esasen davacının müvekkile olan borcundan dolayı dava konusu gayrimenkulün tamamının müvekkil adına ipotek ettirildiğini, oturduğu evin icra marifetiyle satılmasını istemeyen ve oğluna kefaleten borçlu durumda bulunan anne ... aynı zamanda tamamı ipotekli olan gayrimenkulün kendi hissesine düşen 1/4 payını satmak istediğini, müvekkilinin de kefil ve mağdur durumda olan yaşlı annenin bu teklifini kabul ettiğini, davacının maddi imkansızlık sebebiyle müvekkile olan borcunu ödemediği hâlde müvekkilin satın almış olduğu hisseyi, bedelini ödeyerek satın almak istemesinin kötüniyetini açıkça ortaya koyduğunu, dürüstlük kuralına aykırı hareket edilmesi hâlinde şufa hakkının kullanılamayacağı yerleşik Yargıtay kararları ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 927 ada 25 parsel 2 numaralı bağımsız bölümün 1/4 oranında davalı adına tescilli kaydın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kararın kesinleşmesi ile birlikte depo edilen 2.550.000,00 TL ile 471.186,97 TL'nin işlemiş faizleriyle birlikte davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

1. Davacının defalarca İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/5297 Esas sayılı dosyası üzerinden satış talebinde bulunmuş olması ve dava konusu gayrimenkulün icra marifetiyle satılması için ayrıca İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2018/1271 Tal. sayılı dosyası üzerinden satış işlemlerine başlamış olmasının ön alım hakkından feragat olarak değerlendirilmese dahi dürüstlük kuralına aykırı olduğunu,

2. 28.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda, denkleştirici adalet ilkesine göre çeşitli hesaplamalar yapıldığını ancak Mahkemece müvekkilinin ödemiş olduğu bedel ile karşılaştırıldığında çok büyük oranda zararına yol açan TL mevduatı üzerinden karar verildiğini, oysa USD mevduatına karşılık neredeyse yarı yarıya fark bulunduğunu, ülkemizde gayrimenkul ve konut fiyatlarının fahiş artışlar göstererek 3 - 4 katına çıktığını, denkleştirici adalet ilkesi gereği dava konusu gayrimenkulün bugünkü değeri doğrultusunda hesaplanarak karşılığının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.