Logo

7. Hukuk Dairesi2025/492 E. 2025/1107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras taksim sözleşmesine ve olağanüstü zamanaşımına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davayı kabul eden bazı davalıların mirasçı olup olmadığı ve tapu kayıtları arasındaki çelişkinin giderilip giderilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf teşkili ve savunma hakkı gözetilerek, davayı kabul eden davalıların tapu kayıt malikinin mirasçıları olup olmadıklarının tespiti ve tapu kayıtlarındaki çelişkinin giderilmesinden sonra işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/85 E., 2024/788 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayındır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/241 E., 2019/191 K.

Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 9/32 payın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’nin kim olduğunun bilinemediğini, 23/32 payın ise davacının kök murisi ... adına tespit ve tescil gördüğünü, ... mirasçılarının aralarında düzenlediği 29.11.1990 tarihli 9765 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesi gereğince taşınmazın davacının babası ...’ye bırakıldığını, 50 yıldır taşınmazı davacı ve murislerinin kullandığını belirterek dava konusu 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazda ... adlı kim olduğu tapu kaydından anlaşılamayan şahıs adına kayıtlı 9/32 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline, kök muris ... adına kayıtlı 23/32 oranındaki payın da rızai taksim ve buna uygun fiili kullanım uyarınca münhasıran ve müstakilen davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın malik hanesinde yazılı olan ... isminin bilinen kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalılar ..., ..., ... ve ... davayı kabul etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davanın kabulüne 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazda ... adına kayıtlı 9/32 hisseli tapu kaydının ve ... oğlu ... adına kayıtlı 23/32 hisseli tapu kaydının iptali ile iptal edilen hisselerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

Hükmün davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi ilk kararında; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazda malik ... adına kayıtlı 9/32 payın iptali talebiyle açılan davanın reddine; ... adına kayıtlı 23/32 payın iptali ile ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ...'nin de vefatı nedeniyle mirası 15 pay kabul edilerek iştirak hâlindeki 8 payın davacı ... adına, 3 payın ..., 1 payın Tülay Yönce, 1 payın ..., 1 payın ..., 1 payın ... adına iştirak hâlinde mülkiyet esasına göre tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

Davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından hükmün temyizi üzerine Dairemizin 09.10.2023 tarihli ve 2022/2118 Esas, 2023/4528 Karar sayılı ilâmında özetle; ...’nin bilinen kişilerden olduğu, bu pay yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak ...'nin hissesi yönünden 29.11.1990 tarihli 9765 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesi geçerli olup bu sözleşme uyarınca ...’in dava konusu 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki payını ...’a bıraktığı, ancak ... mirasçıları arasında tüm mirasçıları bağlayıcı şekilde bir miras taksim sözleşmesinin yapıldığı kanıtlanamadığından bir kısım davalının davayı kabul ettiği gözetilerek kabul edilen payların davacı adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı ancak ...’ın tüm mirasçıları tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası bulunmadığı hâlde ...’ın dava açmayan mirasçıları adına da iptal ve tescile karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, davacı ile davayı kabul eden mirasçıların paylarına düşen 8/15 payın iptali ile davacı adına tescili, kalan payın ise ...’in mirasçıları adına ipkasına karar verilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davanın kısmen kabul kısmen reddine; 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazda malik ... adına kayıtlı 9/32 payın iptali talebiyle açılan davanın reddine, 272 ada 19 parsel sayılı taşınmazda malik ... adına kayıtlı 23/32 payın 9/15'lik kısmının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın ... üzerinde bırakılmasına karar vermiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1.Dava konusu taşınmazda tapu iptali ve tescilden sonra geriye kalan payın ... üzerinde bırakılmasının doğru olmadığını,

2.9/32'lik kısım bakımından Hazine'nin veya bir başkasının kayyum olarak bu davada yer almasının doğru olmadığını, davanın gaiplik hukuki sebebine göre yürütülmesi gerektiğini,

3.Dosyada yazılı bir sözleşme bulunmasa dahi ...'nin ölümü sonrasında bütün yasal mirasçıları arasında ifa ile geçerlilik kazanmış bir miras taksiminin olduğunu, taksim anlaşmalarına uygun olarak mirasçıların haklarını aldıklarını beyan etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; miras taksim ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Taraf teşkili, kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.

Öte yandan HMK'nın 309.maddesinde yer alan "Feragat ve Kabulün Şekli" başlıklı 309.madde uyarınca feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve Mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.

Somut olaya gelince, Mahkemece davayı kabul eden bir kısım davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan incelemede 272 ada 19 parselde ... oğlu ...'nin kayıt maliki olduğu, miras taksim sözleşmesinde mirası paylaşılan kişinin de ... oğlu ... olduğu, tapu kayıt maliki ile isim, soyisim ve baba adlarının aynı olduğu, kimlik numaralarının ise farklı olduğu anlaşılmıştır.

272 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki edinme sebebine bakıldığında; beyannamenin ilgili sütununda yazılı tapu kaydı ile 27/32 hissenin ... oğlu ... ağa adına kayıtlı olduğu, tapu kayıt malikinin ölü olduğu ancak varislerince veraset belgesi ibraz edilemediğinden intikal işleminin yapılamadığı, kayıt malikinin ölü olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği belirtilerek 1987 yılında ... oğlu ... adına tespit yapıldığı, tespitin 08.02.1991 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Tapu kaydındaki malikin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına bakıldığında ise 1924 doğumlu olup 2012 yılında ölen ... oğlu ... olduğu, 08.02.1991 tarihli tesis kadastrosu ile taşınmazı edindiği anlaşılmaktadır.

Kadastro tutanağına göre kayıt malikinin ölü olduğu belirtilerek tespit yapıldığı ancak güncel tapuda kayıt maliki olarak görünen kişinin kadastro tarihinde sağ olduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle kayıtlar arasında çelişki hasıl olduğundan bu çelişki giderildikten sonra davayı kabul edenlerin, tapu kayıt malikinin mirasçıları olduklarının tespiti hâlinde işin esası hakkında bir hüküm kurulmalı; bir kısım davalının bozma ilâmı sonrası sunduğu davayı kabul beyanları da hüküm kurulurken dikkate alınmalıdır.

Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin yatırılan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.