Logo

7. Hukuk Dairesi2025/642 E. 2025/1118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarım arazisi satışında komşu parsel sahibinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i maddesi uyarınca önalım hakkını kullanıp kullanamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait parselin asgari tarımsal arazi büyüklüğünü aştığı ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü kriterinin önalım hakkı için yasal dayanak oluşturmadığı gözetilerek, davacının önalım hakkı talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1303 E., 2024/2400 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/176 E., 2021/573 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Aydın ili, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi, Böğürtlen Mevki, 171 ada 2 parselde bulunan tarla vasfındaki taşınmazın sahibi olduğunu, davalının da aynı yer 171 ada 3 parselde bulunan tarla vasıflı taşınmazı 13.02.2020 tarihinde 60.000,00 TL bedelle satın aldığını, müvekkilinin kısa bir süre önce taşınmazın satışından haricen haberdar olduğunu, ileri sürerek 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i -(2) hükmü uyarınca önalım hakkının kullanılması suretiyle 171 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı satın alırken satıcıya 450.000,00 TL ödediğini, ayrıca 40.000,00 TL icra dosyasına satıcı adına ödediğini, 5403 sayılı Kanun bir bütün olarak nazara alındığında, kanun koyucunun tarım arazilerinin hadsiz ve hudutsuz bir şekilde büyütülmesini amaçlamadığı, belirlenen büyüklüğün altındaki tarım arazilerinin komşu tarım arazileriyle birleştirilmesini hedeflediği, davacıya ait taşınmazın niteliği 5403 sayılı Kanun'un 8. maddesinde belirtilen asgari tarımsal arazi büyüklük miktarı ile hedeflenen miktarın çok üzerinde olduğundan bu taşınmaz hakkında ön alım hakkının kullanılması için haklı bir sebep bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait 171/2 parselde kayıtlı taşınmazın ceviz bahçesi olarak kullanılan dikili tarım arazisi olduğu, davalıya ait 171/3 parselde kayıtlı taşınmazın ise kuru tarım arazisi olduğu ve her ikisinin de asgari tarımsal arazi büyüklüğüne sahip olduğu, ön alım hakkı için gerekli şartların oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın asgari tarımsal arazi büyüklüğünün değil, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünün göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın temyiz parasal sınırının altında olduğu hâlde Bölge Adliye Mahkemesince temyiz yolu açık olmak üzere dosyada karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 5403 sayılı Kanun'un 8/i hükmü gereğince ön alım hakkından kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.