Logo

7. Hukuk Dairesi2025/692 E. 2025/2055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait taşınmazın davacı tarafından kullanımı nedeniyle davacının davalıya ödemesi gereken ecrimisil miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın imar uygulaması nedeniyle alanının küçüldüğü iddiası ve davacının ecrimisil hesaplamasına itirazı değerlendirilerek, yerel mahkemenin yaptığı keşif ve bilirkişi raporuna dayanılarak hesaplanan ecrimisil miktarının doğru olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/55 E., 2022/378 K.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 2739 ada 3 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin 48/120 payının olduğunu, taşınmazın davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle el atıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01.02.2006-31.08.2011 tarihleri arasında tahakkuk eden toplam 28.366,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından geçerli kademeli faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davanın kısmen kabulü ile 4.123,45 TL ecrimisilin, dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince: “bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, öncelikle 01.09.2011-31.01.2013 (davamızın takip eden dönemi) dönemi ecrimisil talebi ile ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğünün 20.02.2013 tarih ve 301 sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptaline ilişkin İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 30.04.2014 tarihli ve 2013/773 Esas, 2014/815 Karar sayılı kesinleşme şerhini içerir ilâmının getirtilmesi, davaya konu 2739 ada 3 parselin imar uygulamasından önceki tapu kayıtları, ilk tesisinden itibaren atlanmaksızın, birbirini izleyecek şekilde ve krokileriyle birlikte ilgili yerlerden getirtilmesi, yerinde uygulama yapılması ve yeniden denetime elverişli uzman bilirkişilerden rapor alınması, mevcut durumun imar uygulamasıyla oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının savunması dikkate alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama soncunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “dava konusu parselin evveliyatta kadastral bir parsel olup imar uygulaması suretiyle değişiklik gördüğünün, alanın DOP kesintisinden dolayı 104.04 metrekareden 73 metrekareye düştüğü ancak imar paftasında görüldüğü üzere konum olarak aynı yerden yer verildiğinin belirlendiği, mevcut durumun imar uygulamasıyla oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için yapılan keşif sonrası düzenlenen açık, anlaşılır ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan durumun imar uygulaması ile oluşmadığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalının 30.05.2011 tarihli taahhütnameyle 28.366,00 TL ecrimisili ödemeyi taahhüt ettiğini, bunun dikkate alınmadığını, ecrimisilin hatalı hesaplandığını, eksik hesap yapıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.