"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/356 E., 2024/453 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tapuda ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 123 ada 44 parselde kayıtlı taşınmaza müvekkilinin elbirliği ile malik olduğunu, bu parseli iki yönden kuşatan 123 ada 60 parselin 03.09.2020 tarihinde ...'ya satıldığını, 125.000,00 TL'ye davalının satın aldığını duyduğunu, bedelin muvazaalı olarak 250.000,00 TL gösterildiğini ileri sürerek, ön alım hakkına dayalı müvekkili adına tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazlarının olduğunu, davaya konu taşınmazın 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinde belirtilen asgari tarımsal arazi büyüklük miktarı ile hedeflenen miktarın üzerinde olduğunu, bu nedenle bu taşınmaz hakkında ön alım hakkının kullanılması için haklı bir sebep olmadığını, davacının hakkını kötüye kullanmak suretiyle böyle bir dava ikâme ettiğini, satış bedelinin yüksek gösterildiği iddiaları da doğru olmadığını, taşınmazın bulunduğu mevkiide arazi toplulaştırma çalışmaları olduğunun da doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli kararında; davanın kabulüne, taşınmazın davalı ... adına kaydın iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline; karar kesinleştiğinde ön alım bedeli olarak depo edilen 255.000,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 27.12.2023 tarihli ve 2022/3384 Esas, 2023/2166 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairemizin 13.05.2024 tarihli ve2024/1306 Esas, 2024/2537 Karar sayılı ilâmında; davacının, dosyada mevcut tapu kaydına göre ön alım hakkına konu taşınmaza sınırdaş olan 123 ada 44 parsel sayılı taşınmazda paylı malik olduğu, 5403 sayılı Kanun'un 8/i maddesinin ikinci fıkrasında kanun koyucunun amaçladığı tarımsal bütünlük sağlanamayacağından taşınmazda tam malik olmayan davacının ön alım hakkını kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; bozma ilâmı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarına göre bedelde muvazaa iddiasının ispatlandığını, davacıların 5403 sayılı Kanun çerçevesinde ön alım hakkına sahip olduklarını, davalının itirazı olmayan bir hususta temyiz mahkemesince kararın bozulduğunu, taşınmaz maliklerinin tamamının ön alım hakkını birlikte kullanmış olmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.