Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5700 E. 2024/2308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçılardan birinin davayı takip etmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi üzerine temyiz incelemesinde yetki ve usul kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçının davayı takip yetkisinin bulunmaması ve davanın açılmamış sayılabilmesi için 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesindeki usule uyulması gerektiği, somut olayda bu usule uyulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1523 E., 2023/403 K.

KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/119 E., 2019/338 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz (şerh istemli) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi ... ile davalı ...

tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım Kadastrosu sırasında Sakarya ili Hendek ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 49, 57, 147 ada 77, 148 ada 24, 30, 149 ada 71, 153 ada 14, 210 ada 36, 37 ve 237 ada 1 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümdeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve 126 ada 49, 57, 148 ada 24, 30, 149 ada 71, 153 ada 14 ve 237 ada 1 parsel sayılı taşınmazların üzerindeki fındık ağaçlarının ...'nun; 147 ada 77 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki fındık ağaçlarının ...'ın ve 210 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan fındık ağaçlarının ise ...'ın fiili kullanımında olup, bu ağaçların belirtilen kişilere ait bulunduğu şerhi yazılarak "bahçe" vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğunu ileri sürerek taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıma ilişkin şerhlerin terkini ile tarafların müşterek miras bırakanı ... mirasçılarının kullanımında olduklarına ilişkin şerh verilmesini istemiş; yargılama sırasında ise ... terekesine ... ... temsilci olarak tayin edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "...çekişmeli 210 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların kullanım hakkının davalılardan ...'a ait olup, bu kişinin fiili kullanımında bulundukları, diğer taşınmazların ise kullanım hakkının ... 'ya ait olup, tüm mirasçılarının hak sahibi olduğu gerekçesi ile..." davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 126 ada 49, 57, 147 ada 77, 148 ada 24, 30, 149 ada 71, 153 ada 14 ve 237 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesindeki kullanıma ilişkin şerhlerin iptali ile, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine taşınmazların hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları ... ve müşterekleri'nin fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; "...dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın bir mirasçı tarafından açıldığı ve dava dışı mirasçılar bulunduğu, yargılama aşamasında mahkemece, isteğin terekeye iadeye yönelik olduğundan bahisle tereke temsilcisi atanması için önel verildiği ve bu doğrultuda ... ...'nun tereke temsilcisi olarak atandığı, temsilcinin 23.05.2018 tarihli oturuma katıldığı, bu tarihten sonraki oturumlara ise katılmadığı ve davanın davacı vekili tarafından takip edilerek sonuçlandırıldığının görüldüğü, bu kapsamda yapılan değerlendirme de kural olarak terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkilerinin ortadan kalktığı, bir başka ifade ile terekeye temsilci atandığına göre, davanın sürdürülmesinin onun veya vekil kıldığı avukatı huzuru ile gerçekleştirileceğinin tartışmasız olduğu, şu halde tereke temsilcisinin 23.05.2018 tarihli oturumdan sonra diğer oturumlarda davayı takip etmediği gözetildiğinde, takipsiz bırakılan süre de dikkate alındığında 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150. maddesi hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği ve kesinleşen yönlerin muhafaza edildiği..." gerekçesi ile davalılar ... ile ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Hendek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2019 tarih ve 2017/119 Esas, 2019/338 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esası ile ilgili olarak; davalılar ... ile ... yönünden (126 ada 49, 57, 148 ada 24, 30, 149 ada 71, 153 ada 14, 210 ada 36, 37 ve 237 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden) davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden davanın kabulüne, çekişmeli 147 ada 77 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıma ilişkin şerhin iptali ile, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları ... ve müşterekleri'nin fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; iş bu karar, tereke temsilcisi ... ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

1.Davalı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Kural olarak İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz ... bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Diğer bir ifadeyle, istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz ... sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz ... bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, davalı ..., İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere davalı ..., İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da davalı ...'ın lehine şerh bulunan 147 ada 77 parsel sayılı taşınmaza yönelik yeni bir karar verilmediğine, dolayısı ile de davalı taraf aleyhine yeni bir durum oluşturulmadığına göre, davalının Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da katılma yoluyla temyiz ... bulunmamaktadır.

Bu itibarla; İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ...'ın Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz ... bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Tereke temsilcisi ... ...'nun temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,

6100 sayılı Kanun'un "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması" başlıklı 150. maddesi; "(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır." şeklinde olup, sözü edilen maddeye göre, açılmamış sayılmasına karar verilecek dava, işlemden kaldırılmış olan dava olup, bu koşul yerine gelmeden dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Somut dosya kapsamında, işlemden kaldırılan bir dava dosyası mevcut olmayıp, yöntemince dosya işlemden kaldırılmadığına göre, duruşmaya gelmeyen taraftan 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesinde belirtilen dava dosyasının yenilenmesine ilişkin haklarını kullanması beklenemeyeceğinden doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün değildir.

Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç :

1.Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle tereke temsilcisi ... ...'nun temyiz itirazlarının kabulü ile Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.