"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucunda ... ilçesi ... köyü 169 ada 8 parsel ... taşınmaz 15.029,60 metrekare yüzölçümü ve tarla vasfında davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Orman İdaresi vekili çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin askı suretiyle ilanını takiben 3402 ... Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra, 3402 ... Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süre dolmuşsa da, 5841 ... Kanun'un 2 inci maddesiyle 3402 ... Kanun'un 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen üçüncü cümlesinde yer alan “iddia ve taşınmazın niteliğine…” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31-77 ... kararıyla iptal edilmiş olup, gerekçeli karar 23.07.2011 tarihli ve 28003 ... Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gerek 766 ... Kanun'un 31/2 inci maddesi ve gerekse 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 12/3 üncü maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta ve bu maddeler özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrım da içermemekteyse de, “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini almıştır (Örneğin: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 08.05.1987 tarih 1986/3 Esas ve 1987/4 Karar ... ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 ... kararları).
Kamu malı kavramıyla ilgili en açık ve ayrıntılı yasal düzenleme, 3402 ... Kadastro Kanunu'nun 16 ıncı maddesinde yer almakta, bu maddede “Kamu Malları” başlığı altında, kamunun ortak kullanımına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerler hakkında ayrıntılı düzenlemeler bulunmakta, eş düzenlemelere 743 ... Türk Kanunu Medenisi’nde (madde 641,912) ve 4721 ... Türk Medeni Kanunu'nda (madde 715,999) yer verilmektedir. 3402 ... Kanun'un 16/D maddesi de Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanların, kadastro çalışmaları sırasında ne şekilde işleme tabi tutulacaklarını açıklamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.1988 gün 1988/1-825 E. ve 1988/964 K.; 06.05.1992 gün 1992/1-187 E. ve 1992/295 K.; 24.03.1999 gün ve 1999/1-170 E. 1999167 K.; 22.09.1999 gün ve 1999/1-568 E. 1999/569 K.; 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261, 27.06.2008 gün ve 2008/4257-9287, 09.10.2008 gün ve 2008/8409- 12530, 20.01.2009 gün ve 2008/15375-519 ... kararların da değinildiği üzere, gerek 766 ... Kanun'un 31/2 inci maddesi ve gerekse 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 12/3 üncü maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında açılacak bu tür davaların (10) yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı hususu yerleşmiş Yargıtay Kararları ile istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır. Bu sebeple işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 ... HMK' nin Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 ... HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.