Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5803 E. 2025/2572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti yapılan taşınmazların mülkiyetinin kimin adına tescil edileceği hususunda mirasçılar arasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taşınmazların kök murisinden intikal ettiği, mirasın paylaşılmadığı ve davacıların mirasçı oldukları gözetilerek, kadastro tespitinin iptaline ve taşınmazların miras payları oranında mirasçılar adına tesciline karar vermiş, bu karar da Yargıtay tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/122 E., 2023/82 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı birleşen dosya davacısı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Antalya ili Alanya ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 16 ve 112 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 5.686.96 ve 1.990,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.

Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ... 'den (...) intikal ettiği ve terekenin paylaşılmadığını ileri sürerek, ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tescil istemiyle; davacı ..., irsen intikal, satın alma ve taksim iddiasına dayanarak çekişmeli 109 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payla davalı ... ve kendi adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Yargılama sırasında; ..., davacı ... ile aynı nedenlere dayanarak davaya katılmıştır.

Davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin verdiği karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.03.2021 tarihli ve 2017/4425 Esas, 2021/2713 Karar sayılı kararıyla sair temyiz itirazları reddedilerek bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "Başka parseller nedeniyle davaya müdahil olan ...’ın, dava konusu 109 ada 16 ve 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkında usulünce açılmış bir davası veya açılan davaya müdahalesi bulunmadığı, davacının murisi ... ... (...) mirasçısı olması nedeniyle taşınmazlardan kendisine hükmen pay verildiği dikkate alınmaksızın, davasının kısmen kabulüne karar verilerek, müdahil ... lehine, davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması" isabetsizliğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak; "Dava konusu 109 ada 16 ve 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kök muris ... ...'den intikal ettiği ve mirasının usulüne uygun taksim edilmediği, ...'ın 21/02/2017 günlü müdahale dilekçesinde eldeki davaya konu 119 ada 16 ve 112 ada 1 parsellere yönelik bir talebinin bulunmadığı, yalnızca kök murisin mirasçısı olduğu" gerekçesiyle davacı ...'ın ve asli müdahil ...'ın davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısı ...'un davalı ... aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, çekişmeli 109 ada 16 ve 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile miras payları oranında ... ... (...) mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; iş bu karar, birleşen dosya davacısı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup birleşen dosya davacısı ... ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 435,50 TL'nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,

Taraflarca 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.