"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosun itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 178 parsel sayılı 18.125,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 102 ada 6 parsel numarasıyla 15.405,72 m2 yüzölçümlü olarak; tapuda dahili davalılar ... ve müştereklerinin murisi ... adına kayıtlı bulunan eski 177 parsel sayılı 12.250,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 102 ada 5 parsel numarasıyla 15.075,34 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonu tarafından reddedilen davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında davacı Hazineye ait Kırklareli ili Babaeski ilçesi Kofalça Mahallesi 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalı tarafa ait 102 ada 5 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " ... davacı Hazineye ait 102 ada 6 parsel ile davalılara ait 102 ada 5 parselin ortak sınırının sabit sınır olduğu, bu parseller arasındaki sabit sınırın dosya kapsamında mevcut hava ve ortofotolardan açıkça anlaşıldığı, tesis kadastrosundaki 3 nolu paftaya 28, 31 ve 32 numaralı poligon noktalarının hatalı tersim edildiği, davacı Hazineye ait parselin tesis kadastrosu yüzölçümünün bu kırık noktaların hatalı tersim edilmesinden kaynaklı yüksek hesaplandığı, 102 ada 6 parselin tesis kadastrosu verilerine göre gerçek yüzölçümünün 14.803,75 m2 olduğu, uygulama kadastrosunda 15.405,72 m2 tespit edildiği, uygulama kadastrosunda 601,94 m2 fazla tespit edilmesinin zeminde var olan sabit sınırlardan kaynaklandığı, uygulama kadastrosu yapılırken tesis kadastrosunda yapılan hatanın düzeltilmesinin yönetmeliğe uygun olduğu, bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve hesaplamaların hüküm kurmaya elverişli olduğu, dava konu parsellerin uygulama kadastro tespitinde sınırlandırma ve hesaplama gibi herhangi bir hataya rastlanılmadığı, yüzölçüm farklılığının tesis kadastrosunda yapılan tersimat hatasından kaynaklandığı, davacı tarafın itirazının yerinde olmadığı ... " gerekçesiyle, davanın reddine ve çekişmeli 102 ada 5 ve 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tespitinde olduğu gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.