Logo

8. Hukuk Dairesi2023/5984 E. 2024/3090 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescilli taşınmazın bir kısmı üzerinde kullanım hakkı iddia eden davacılar ile bu iddiaya karşı çıkan ve kendi kullanımında olduğunu savunan davalı arasında zilyetlik ve kullanım hakkının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların uzun süredir fiili kullanımda bulundukları taşınmaz bölümleri üzerindeki kullanım haklarının, kadastro çalışmalarının yapılmış olması, davalıya ait kullanım şerhinin davacılar taraf olmadığı bir davada hükmen tesis edilmiş olması ve davacıların bu bölümlerde zilyetlik kurdukları gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1098 E., 2023/1096 K.

KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/473 E., 2022/109 K.

Taraflar arasındaki asıl dava zilyetliğin tespiti karşı dava müdahalenin meni davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalılar vekili, davalı-karşı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz davacı-birleşen dosya davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu Muğla ili Dalaman ilçesi ... Mahallesi, 146 ada 33 parsel sayılı 9.829,45 m2 yözülçümündeki taşınmaz Hazine'nin açtığı tescil davası sonucu Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2001 tarih, 2001/119 esas-2002/6 karar sayılı ilamı ile 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışında çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesi ile "Ham Toprak" vasfı ile Hazine adına hükmen tescil edilmiş, Ortaca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/428 esas-2013/868 karar sayılı ilamı ile (C) harfi ile gösterilen 5.546,24 m2 lik kısmının kullanımının ...'a aittir" şerhi verilmiştir.

Asıl dosya davacı-karşı davalılar vekili dava dilekçesinde; 1990'lı yılların başından bu yana dava konusu taşınmazın 157,05 m2'lik kısmının davacı ... ... mirasçıları ..., ... ve ... tarafından; 178 m2'lik kısmının davacı ... tarafından ve 80,85 m2'lik kısmının da davacı ... ile ... tarafından fiilen kullanıldığını belirterek, bahsi geçen kısımların 146 ada 33 parselden ayrılarak ayrı parsel numarası verilerek fiili kullanıcılarının davacılar olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesinde kullanıcı olarak yazılı bulunan davalı ... isminin silinerek, davacıların isimlerinin yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı/ karşı davacı ... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Hazine adına hükmen tescil edilen dava konusu taşınmaz hakkında kullanım şerhi tespitine dair açılan dava sonucu (C) harfi ile gösterilen 5.546,24 m2 lik kısmının kullanımının ...'a aittir" şerhinin yazıldığını, davalıların ise parsele komşu sitede evlerinin olduğunu, kendi kullanımında olan taşınmaza tecavüz ettiklerini belirterek, asıl davanın reddi ile davacıların müdahalelerinin önlenmesine ve müdahale edilen alana inşa edilen yapıların yıkımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A), (B), (C) harfi ile gösterilen bölümleri davacıların kullandıkları, davalı lehine kullanıcı şerhinin kısmen iptali ile, bilirkişi raporunda belirtilen kısımlar üzerinde davacılar lehine kullanım şerhi verilerek beyanlar hanesine işlenmesine, bakiye kullanıcı şerhinin davalı üzerinde bırakılmasına karşı dava yönünden ise davalının zilyetliği terk ettiği, davacıların bu sürede taşınmaz üzerinde zilyetlik kurdukları, kullanımlarının haksız olmadığı, davacıların fuzuli şagil kabul edilemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı-karşı davalılar vekili, davalı-karşı davacı vekili, davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 146 ada 33 parsel sayılı taşınmazın davacısı Hazine, davalısı Köy Tüzel Kişiliği olan Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/01/2001 tarih, 2001/119 Esas 2002/6 Karar sayılı kararı ile, öncesi orman iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hükmen Hazine adına tespit edildiğinin, beyanlar hanesine 04.04.2011 tarihli işlemle idari yoldan 2/B şerhi verildiğinin; dava konusu taşınmazda davalı ...'un kullanım durumunun tespitine ilişkin Ortaca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/428 Esas 2013/868 Karar sayılı kararından daha önceki bir dönemde, davacılar ..., ... ve ...'ün ortak murisleri ... ...'in, ... olmayan yere tecavüz suçundan yargılanıp yasal değişiklik nedeniyle beraatine karar verildiğinin, asıl davacılar adına daha önceki dönemlere ilişkin olarak Hazine tarafından ecrimisil ödemeleri tahakkuk ettirildiğinin anlaşılması; mahkemece yapılan keşfe katılan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile, 2008-2009 yıllarına kadar dava konusu edilen bölümlerde davalı-karşı davacı ...'un kullanımını görmediklerinin bildirilmesi, mahkemece yapılan keşfe katılan bilirkişi raporu ile, 14.05.2010 tarihli google earth görüntüsü ile dava konusu edilen bölümlerde davacı-karşı davalıların kullanımlarının tespit edildiğinin anlaşılması, dava konusu taşınmaz 3402 Sayılı Kadastro Kanunu (3402 Sayılı Kanun) Ek-4 maddesi uyarınca kullanım kadastrosuna tabi tutulmamış ise de, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalle ve mevkiide 30.06.2010 tarihinde ilan edilerek kesinleşen kullanım kadastrosu çalışmalarının bulunması, dava konusu taşınmazdaki davalı-karşı davacının kullanım durumunun, davacı-karşı davalıların taraf olmadığı dosyada yapılan yargılama sonunda hükmen tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, asıl davada davacı-karşı davalıların hukuki yararlarının varlığının kabul edilmesi ile; asıl davanın kabulü ile, dava konusu edilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı-karşı davalılar lehine kullanıcı şerhi verilmesinde; dava konusu taşınmazın kadastro parseli olmaması da dikkate alındığında, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi vasfında olup 6537 sayılı Kanun kapsamında ifrazının mümkün olmadığı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek davacı-karşı davalıların ifrazen tescil taleplerinin reddine karar verilmesinde; davalı-karşı davacının bu bölümlerdeki zilyetliğini daha önce terk ettiği gerekçesiyle, davalı-karşı davacının davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen davacı vekili ve katılma yoluyla davacı-birleşen dosya davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı-birleşen davacı vekili ,katılma yoluyla davacı-birleşen dosya davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle; davalı-birleşen davacı vekili ve katılma yoluyla davacı-birleşen dosya davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.