Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6083 E. 2024/2588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın satışından sonra açılması nedeniyle dava şartının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın Hazine mülkiyetindeyken ve satış işleminden önce açılması gerektiği, satış sonrası açılan davalarda dava şartının yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/494 E., 2023/901 K.

KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/112 E., 2023/16 K.

Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Samsun ili 19 Mayıs ilçesi ... Mahallesi 169 ada 1 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "taşınmazın 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı, 1989 yılından beri ... 'in kullanımındadır." şerhi verilerek Hazine adına tespit edildiği, tespitin 17.06.2010 tarihinde kesinleştikten sonra dava tarihinden önce 6292 sayılı Kanun gereği yapılan satış işlemi nedeniyle davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Davacı vekili dava dilekçesinde; dedesi ... 'ın kullanımında olan taşınmazın kendisine annesinin miras payı olarak ırsen intikal etmesi gerekirken dedesi muris ... ...'ın oğlu ... ...'tan olma ... ...'ın taşınmazın tamamını kendi adına kaydettirdiğini ardından 6292 sayılı Kanun gereği taşınmazı satın aldığını taşınmazın miras payına istinaden 1/2 hisse ile adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kullanım kadastrosuna ilişkin tespitin davalı adına yapılarak, taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önce 24.12.2014 tarihinde satılarak davalı adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe veya tapu iptaline yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, satış işleminden önceki bir tarihte Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe ve tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.

Bölge adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte, Hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekmesine ve dava konusu taşınmazların dava tarihinden önce Hazine'nin mülkiyetinden çıktığına göre, artık 6292 sayılı Kanun'un uygulanma olanağı kalmamış ve dolayısı ile davanın görülebilirlik koşulu ortadan kalkmış olup, bu nedenle şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamasına göre, davanın reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekil tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.